Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanpınar’ın Edebiyat, Estetik ve Düşünce Dünyasında Bergson Felsefesi

Zaman ve Hafızanın Kıyısında

Şerif Eskin

Zaman ve Hafızanın Kıyısında Sözleri ve Alıntıları

Zaman ve Hafızanın Kıyısında sözleri ve alıntılarını, Zaman ve Hafızanın Kıyısında kitap alıntılarını, Zaman ve Hafızanın Kıyısında en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kendisinden hiç şüphe duymadığımız ve hakkında en doğru bilgilere sahip olduğumuz şey kuşkusuz kendi varoluşumuzdur. Zira tüm diğer nesnelere ait bilgilerimiz dıştan edinilmiş ve yüzeyseldir. Oysaki kendi varlığımızı içten ve derinden algılamaktayız." |Henri Bergson|
Sayfa 48 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Zaman Kırıntıları
"Ben zamanı gördüm, İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu, Bir mezar böyle kazılırdı ancak, Yıldırımsız ve baltasız, Bir orman böyle devrilirdi! Ben zamanı gördüm, Kaç bakışta bozdu hayalimi, Ve kaç düşüncede! Ben zamanı gördüm, Şimşek gibi bir ânın uçurumunda." |Ahmet Hamdi Tanpınar|
Sayfa 104 - DergâhKitabı yarım bıraktı
Reklam
"... çünkü ilk algım ikincisine göre eskimiştir ve hafızam da şimdideki algıma bundan önceki algılarımdan bir şeyler eklemiştir." [Bergson - Yaratıcı Evrim(Tekamül)]
Sayfa 77 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Süre ise akış hâlinde olan heterojen bilinç durumları arasındaki iç içmelik ve kaynaşmadır. Bergson'a göre bu kaynaşma durumunu en açık şekliyle yaşadığımız durumlardan biri ise gözlerimizi kapayarak kendimizi bir melodinin akışına bıraktığımız anlardır. Gözlerimizi kapayıp dış dünyanın baksılarından sıyrıldığımız anda iç dünyamızda başka bir gerçekliği; bize özgü, ben'imize ait bir zamanı, kendi bireysel süremizi yaşamaya başlayacağızdır. Uzamdan ve doğa bilimlerinin zamanından tamamıyla ayrılan ve saf süre adı verilen bu gerçeklik emsalsiz ve parçalanamaz bir atılım, bir oluştur. Asla 'var' değildir fakat daima 'olmaktadır'."
Sayfa 76 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Bergson'un atıfta bulunduğu yorgunluk hâli yaşanan zamanın algılanışı bakımından önemli deneyim durumlarından biridir. Yorgunluk hissimizin arttığı durumlarda yaşanan zamanın yoğunluğu da aynı oranda artmaya başlayacaktır. Hâl böyle olunca dinç durumumuzda yaşadığımız zaman ile yorgun düşmeye başladığımız anlardan itibaren yaşadığımız zamanın yoğunluğu aynı olmayacaktır. Mekanik saatin bu süreyi ölçmesi homojen noktaların sayımından ibaret kalacaktır; ancak bilinç durumumuzda yoğunluklar sürekli değiştiği için homojen bir dizinin teşekkülü değil heterojen durumların kaynaşması söz konusudur."
Sayfa 74 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Öncelikle bir durumdan diğerine geçtiğimi fark ediyorum: Üşüyorum veya sıcaklıyoru, mutluyum veya hüzünlüyüm, çalışıyorum veya hiçbir şey yapmıyoru, çevremi gözlüyorum ya da başka bir şeylerin düşüncesine dalıp gidiyorum. Duyumlar, duygular, arzular, tasarımlar... İşte varlığımızın bölündüğü değişim hâlleri ve birbiri ardınca boyandığı renkler. O hâlde kesintisiz olarak hep değişiyoruz. Ancak ne var ki bunu söylemek de yeterli değildir. Zira değişim ilk planda bize gözükenden çok daha radikaldir." [Bergson, Yaratıcı Evrim (Tekamül)]
Reklam
“Hem değişimin sürekliliği, hem de değişenin sürekliliği esastır. Aslolan değişimin kopuş değil, devam/süreklilik yoluyla gerçekleştirilmesidir. Zira bütün bir geçmiş zaman, yani hafıza orada durmakta ve canlı hayatın içerisinde kendine yer bulmaktadır... şimdiʼnin geçmişten koparılarak yaşaması mümkün değildir; yazarın ifadesiyle hayattaki devam kanununa aykırıdır.”
Sayfa 112 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Nitekim ruh durumları (état dʼâme) değişimden kopsalar ruhun süresi de artık akmayacaktır. Sözgelimi dışımızdaki en stabil nesnelerden biriyle olan görsel iletişimimizi esas alalım; onu algılayışımız hiçbir zaman ilk andaki algılayışımızın aynısı kalmayacaktır. Onu izlediğimiz süre-ç içerisinde devamlı akış durumu nesne hakkındaki algımızı da sürekli yenileyecek/değiştirecektir."
Sayfa 76 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Yaratıcılık da özgürlüğün en açık kanıtı sayılmaktadır.
Sayfa 30 - Nurettin TopçuKitabı okudu
"Bergson'un zaman telâkkisinden, Freud'un insan hayatına getirdiği hususî aydınlıklardan sonra şiir ve roman elbette eski şeklinde devam edemez, hatta aynı dili kullanamazdı. Elbette atomdan silah yapıldığı bir devirde aşkın okundan bahsedilemezdi." [Ahmet Hamdi Tanpınar, "Ahmet Hamdi Tanpınar'la Bir Konuşma", 'Yaşadığım Gibi', sayfa 296.]
Reklam
"Kişiliğimiz de buna bağlı olarak sürekli değişmektedir ve biz kendi bireysel tarihimizin her anında artık yeni bir kimse olmaktayız. Kişiliğimizin bir önceki anları da sürenin kesintisiz akışında bir sonrakinin üzerine katlanmakta ve insan benʼi devamlı oluşunu sürdürmektedir."
Sayfa 99 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Yaşam bu felsefede kendisini sürekli yenileyen ve hiç durmayan bir hareketliliktir; hatta yaşam sürekli büyüyen hareketin ta kendisidir. Yaşam hiçbir zaman kesinti göstermek istemez ve devamlı olarak etkin olmak ister. İnsan ise yaşamdaki bu evrimin ulaştığı en yüksek noktadır. İster madde ister ruhu ele alalı, asıl realite her zaman sürekli oluştur."
Sayfa 79 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Tanpınar bir metafizikçi veya ahlâkçı değil, her şeyden önce bir estetti. Eserleri yoğun olarak felsefi izlekler ve izdüşümler barındırıyor olsa da onun bulunduğu taraf Sartre'ın değil Proust'un tarafıdır. Asıl olan estetik, kurgu ve kurmacadır.
Sayfa 26 - Dergah, 1. BaskıKitabı okudu
... insanın kendisini inkar etmesiyle geçmişini inkâr etmesi ve toplumun kendisini inkâr etmesiyle tarihini inkâr etmesi eşdeğer nitelikte bir benlik krizinin göstergesi olarak kavranmaktadır.
Sayfa 139 - Dergah, 1. BaskıKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.