Zaman Zaman İçinde Gönderileri
Zaman Zaman İçinde kitaplarını, Zaman Zaman İçinde sözleri ve alıntılarını, Zaman Zaman İçinde yazarlarını, Zaman Zaman İçinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Eğer bir insan arkadaşlarına ayak uyduramıyorsa bu belki de o başka bir davulcunun sesini duyuyor demektir."
"Senin yaşamın neyse onu bul ve onu yaşa, ondan sakınıp ona zor isimler takma. Durumun o kadar da kötü değil. Zaten senin en zengin halin görüntüde en fakir halindir."
Henry Thoreau, Walden
Sayfa 351
Çevren nefret, aptallık, bencillik ve yıkımla sarılıysa nasıl yaşayabilirsin, neyi hedeflersin, ne dilersin? Eğer evin yıkıntılar arasındaysa, nereye kaçarsın, kendini nasıl kurtarırsın, huzuru nerede ararsın?
Sayfa 347
Zaman içinde yolculuk yapan torunlarımız.
Montaigne'in bu düşüncesi bana benim uçan daireler, uzaylılar ve inanılmaz derecede gelişmiş bir teknolojinin kalıntılarının antik bir şehrin yıkıntıları arasında bulunmasıyla ilgili düşüncemi anımsattı.Uzaydan gelen yabancılar hakkında yazıyorlar. Fakat bence biz kendimizle karşı karşıya geliyoruz. O bizim geleceğimiz, onlar bizim zaman içinde yolculuk yapan torunlarımız.
Sayfa 346
İnsanlar ne acayip yaşıyorlar. İçinde bulundukları duruma söz geçirebilirlermiş gibi görünüyorlar da kendilerine yaşama ve özgür olma fırsatının verilmiş olduğunu bir türlü anlamıyorlar. Yaşamda sahip olduğumuz irade özgürlüğü dışında her şey korkunç kötü. Tanrı'yla birleştiğimiz anda bu özgürlüğü bir daha hiç kullanamayacağız. Bizden geri alınacak.
İnsanın iyiliği kısmi ve geçici olmamalı, ona hiçbir şeye mal olmayan ve bilinçsizce yaptığı, sürekli bir akıcılıkta olmalı. Hayır işleri birçok günahı gizler ...
Ben kendimden daha kötü bir adam ne gördüm ne de göreceğim."
Henry Thoreau, Walden
Sayfa 321
"Dünyada iyilik adına iyilik yapmak kadar pis kokan bir şey yoktur. İster dünyevi, ister uhrevi, pis kokulu bir leşten öte bir şey değildir. Bir adamın salt bana iyilik yapmak adına evime geldiğini bilsem, canımı kurtarmak için kaçardım, sanki insanın ağzını,
burnunu, kulaklarını, gözlerini onu boğuncaya kadar kumla dolduran Afrika çöllerinin şimoom adındaki kuru ve kavurucu rüzgarından kaçar gibi kaçardım, iyilik denen o virüsün bana bulaşmasından o denli korkarım işte; kötülük göreyim, tercih ederim ...
Sayfa 321