Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zavallı Çocuk

Namık Kemal

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"İnsana dünyada muhabbet sözünü sevdiğinin ağzından işitip de ferahından ölmekten büyük saadeti mi olur?"
Sayfa 8 - Anadolu Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
"Meğer insanın ömrü çocukluğundan ibaret imiş. Meğer ondan sonrası hep kabir azabı, cehennem ateşi imiş."
Sayfa 22 - Anadolu Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gönlüm yerinden kopacak da arkandan koşacak gibi olur
Şefika – Seviyorsun? Muhabbet sana ne türlü hâller getiriyor? Söyle! Söyle bakayım. Ata – Ne türlü hâller mi getiriyor? Zamanı zamanına benzemez ki.... Gün olur yanıma gelsen azamın her biri ayrı ayrı yanmaya başlar. Sanki vücuduma alevden bir gömlek giydirirler. Yanımdan gitsen canım vücudumdan çekilir. Çekildiğini her zerrem ayrı ayrı hisseder. Her tarafıma hafif bir titremek gelir. Gönlüm yerinden kopacak da arkandan koşacak gibi olur. Bazı günler olur zihnimde, yoluna ölüp de seni başı ucumda ağlar görmekten büyük, dünyada bir devlet bulamam. Sonra ağlayacağını düşünürüm. Sana acıdığımdan kendime de acımaya başlarım. Dünyada ne kadar güzel şey görsem elbette senin bir yerine benzetirim. Sonra gördüğüm şeyin bir tarafında bir kusur bulurum. O da gözümden düşer, yine yalnız sen kalırsın. Uykuya rüyada seni görmek ümidiyle yatarım. Uykudan hayalini kaybetmek korkusuyla kalkarım. Her hâlim tarif olunmaz ki nasıl söyleyim?
Of… Meğer insanın ömrü çocukluğundan ibaret imiş. Meğer ondan sonrası hep kabir azabı, cehennem ateşi imiş.
Ata – Öyle şeyler söyleme, beni sevincimden öldüreceksin. Zararı yok söyle! Söyle! İnsana dünyada muhabbet sözünü sevdiğinin ağzından işitip de ferahından ölmekten büyük saadeti mi olur? Şefika – Ya muhabbet bu ise niçin o kadar şikayet ederler. İnsanın yüreğini yakarmış. Aklını alırmış. Telefine sebep olurmuş, ben bu lezzet yoluna telef de olsam memnunum beyim! Allah artırsın! Bu kadar kemalin var. Her şeyi biliyorsun. Her şeyi tarif ediyorsun. Bana da öğretsen a! Muhabbet nedir? İnsana bu devlet nereden gelir? Hekimsin böyle şeyleri siz bilmeyince kim bilecek. Ata – Efendiciğim! Biz vücuda gelen illetleri bilmeye çalışırız. Ruhun bulduğu lezzetleri nerden anlayalım. Şefika – Ayy! Muhabbet ruhta mıdır? Demek ahirette de bizimle beraber gidecek. Ata – Şüphe yok.
Vuslat-hasret meselesi mi, yoksa sevgi türü farkı mı?
Ata burada iken erken uyanayım. Ne kadar erken uyanırsam zararı yok. Ya bir saat ziyade (fazla) yüzünü görürüm. Ya bir saat ziyade uyanmasını beklerim. Ya o mektepte iken!. Acaba ne göreceğim? Acaba ne bekleyeceğim? Gide gide hiç şüphem kalmıyor muhabbet (sevgi) mutlak budur. Güzel ama ben anneciğimi de seviyorum, niçin her gece gözümü kapadıkça rüyama girmiyor? Babacığımı da seviyorum. Niçin kendi evde olmadıkça hayali gözümün önünde gezinmiyor?
Reklam
Ayrılık ölüm ile mukadder...
Ata – (Lakırdısını keserek) Ah yok... Yok... Hatırıma öyle kara kara hayaller getirme! Allah aşkına sus! Sonra beni kaybedersin. Şefika – Niçin o kadar telaş ediyorsun? Dünyada kim kimden ayrılmamış.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.