Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Oxford ve Cambridge Mülakat Soruları

Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?

John Farndon

Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? Gönderileri

Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? kitaplarını, Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? sözleri ve alıntılarını, Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? yazarlarını, Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Asıl sorun birçok iktisatçının üç çıplak kadın arasında tercihe benzer soruları ortaya atıp cevap bulmaya çalışmanın gerçek hayatta vardığımız tercihlerle ilgili bir şeyi sahiden gözler önüne serdiğine hala inanmasıdır. Bazıları gerçeklikten büyük çaplı bir kopuşla, Akerlof'un 'limon pazarı' teorisinin bununla ilişkisinden söz edebilir. tık başta değersiz ikinci el araba satın almayla bağlantılı olarak geliştirilen bu teori, insanların tam olarak neyi aldıklarından emin değilken vardıkları tercihleri konu edinir. Soruda kadınların üzerindeki giysilerin çıkarılmış olması böyle bir ikilemden kaçınıyor gibidir. Ortaya çıkan sonuç, insanın üç kadından en güzel olanını tercih edeceğidir. Bazıları da konuya 'hazza göre bedel biçme' ya da 'bir deneme malı' (ancak denenince hakkında tam bilgi edinilen bir meta) çerçevesinde yaklaşabilir.
Karşmda duran üç güzel ve çıplak kadmdan hangisini seçersin? Bunun iktisatla bir ilgisi var mıdır? -Felsefe, Siyaset ve iktisat, Oxford-
Başanh bir devrimi nasıl örgütlersin? -Tarih, Oxford-
Birçok medya yorumcusuna ve akademisyene inanmak gerekirse Arap Baharı'ndan Ukrayna'daki Avromeydan hareketine kad.ar günümüzün devrimlerine sosyal medya yön veriyor. Söyledikleri doğruysa, devrimcilik gayet rahat bir meslek olmalı. Koyu renkte muharebe kıyafeti giymeme, anarşist rozetlerine bürünüp dövme yaptırmama, ağır ve korkutucu tezler yazmama, hatta bir bomba yapmayı öğrenmeme de gerek yok. Devrimimin yol alması için yapmam gereken tek şey evde pijamalı halde dizüstü bilgisayarımın başına geçmek, bir twitter hesabı açmak ve #yaşasındevrim mesajları atmak!
Reklam
Wittgenstein yayımlanmamış sonraki eserlerinde 'dil oyunları'ndan söz eder. İnsanlar dille oynarlar ve onu farklı bağlamlarda farklı biçimlerde kullanırlar. Değişen anlamları bir araya getirmeyi çağrışımla öğrenirler. Asıl önemli olan bir kelimenin anlamı değil, kullanılış biçimidir. 'Kötü top' bir kriket oyuncusu ve bir sosyete gülü için çok farklı iki anlama gelir. İkisi de bizi kesin bir doğruya götürmez; burada sadece farklı kullanım biçimleri söz konusudur.
Bu arada, Galileo ve T orricelli vakumların gerçekten var olabileceğini deneysel olarak göstermeye çabaladılar. Suyla (daha sonra cıvayla) doldurulmuş kapalı bir cam tüpü ters çevirdiklerinde, suyun seviyesindeki düşüşle birlikte tüpün üst kısmında bir boşluk açıldığını gördüler. Tüpün içine hava giremeyeceğine göre, bu boşluk bir vakum olmalıydı. Daha ileri deneyler bu vakumun değişebildiğini gösterdi; sözgelimi, hava basıncının daha düşük olduğu bir dağ zirvesine çıkarılan tüpteki boşluğun büyüdüğü ortaya çıktı. Vakum fiziksel değişikliklerden etkilendiğine göre fiziksel bir gerçekliği olmalıydı.
16. yüzyıl hekimlerinden Paracelsus'un dediği gibi, "Bütün maddeler birer zehirdir; zehirli olmayanı yoktur." Her şey doza bağlıdır. A vitamini ve D vitamini az miktarda alındığında sağlık için hayati önem taşır ama her ikisinin de fazlası öldürücü olabilir. Hayat verici oksijen bile, aşırıya kaçtığında vücuda zarar verebilir. Parasetamol gibi gündelik ilaçların da en düşük dozu aştığında öldürücü olduğundan hiç kuşku yoktur; alkolden söz etmiyorum bile.
"Bütün maddeler birer zehirdir, zehirli olmayanı yoktur. Her şey doza bağlıdır."
Reklam
Göldeki bir sandaldan suya taş fırlatırsanız, suyun seviyesi bundan nasıl etkilenir?
Sayfa 173 - NTVKitabı okudu
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.