Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Oxford ve Cambridge Mülakat Soruları

Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?

John Farndon

Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? Gönderileri

Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? kitaplarını, Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? sözleri ve alıntılarını, Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? yazarlarını, Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Hâlâ Düşünüyor Musun ?
İlginç soruların mizahlı şekilde cevap verildiği eser keyifli bir şekilde bitti. Hiç sıkılmadan akıyor gidiyor. En beğendiğim soru Ovidius'un kız tavlama yöntemi işe yarar mı ?
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?
John Farndon
John Farndon
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?John Farndon · Ntv Yayınları · 201535 okunma
Aşk
"Aşk, tanrılar ile tanrıçalar arasında geçen bir şey değil, arenada veya çarşıda karşılaştığın kızla oynadığın bir oyundur."
Sayfa 71 - Ars Amatoria ŞiiriKitabı okudu
Reklam
Olmak ya da olmamak
"Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu" diye şaşkınlıkla belirtir Hamlet.
Sayfa 36 - FL YayınlarıKitabı okudu
184 syf.
·
Puan vermedi
Zeki Olduğunu Hala Düşünüyor musun? - John Farndom Oxford ve Cambridge üniversitelerinde farklı branşlarda sorulan mülakat sorularına kendi üslubuyla cevaplar ya da tanımlar oluşturduğu bir kitap yazmış
John Farndon
John Farndon
. İlk kitabı sanırım
Zeki Olduğunu Düşünüyor Musun?
Zeki Olduğunu Düşünüyor Musun?
imiş. Kitap çok satanlar listesine girince aynı formatta devam etmiş. Kitabı okumak gerekli mi
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?
Zeki Olduğunu Hâlâ Düşünüyor musun?John Farndon · Ntv Yayınları · 201535 okunma
Shakespeare'in bu en fantastik ve en uhrevi oyununun bizzat adı coğrafyayla ilişkilidir. Konusu da herhangi bir gecede değil, yaz dönümü gecesinde geçer. Yaz dönümü gecesi ta antik çağdan kalma bir mistik anlam taşır. Shakespeare'in görünüşte Hristiyan lngiltere'sinde pagan köklerin çok, hem de çok derine indiğini açığa vuran oyun, havanın büyüyle dolduğu, perilerin ve cinlerin ortalıkta cirit attığı bu gecenin harikulade bir kutlanışıdır. Yaz gündönümünde güneşin çok özel hizaya gelişi, Britanya ve ötesinde sayısız taş halkalarda ve antik anıtlarda yüceltilip simgelenmiştir. Stonehenge, çoğu uzmanın kanaatine göre, tamamen gündönümünü anmak üzere düzenlenmiş bir anıttır; bugün bile binlerce insanın güneş ışınlarının aradaki boşluktan geçip antik taşlara çarpışına tanık olmak üzere yaz dönümü şafağında oraya gitmesinin sebebi budur. Coğrafi açıdan bakıldığında, yaz gündönümü haliyle yılın en uzun günü, yani güneşin erken doğduğu, öğle vakti en üst noktaya çıktığı ve yılın bütün diğer günlerinden daha geç battığı gündür. Ama Stonehenge'de insanların izlediği şey, yılın en kuzeydeki gündoğumudur, yani güneşin yıllık yolculuğunun en uç mertebesidir.
Coğrafyanın Bir Yaz Gecesi Rüyası oyunuyla nasıl bir ilişkisi var? -Cografya, Oxford
Eğer yeterli sayıda insan aynı şeye inanırsa değişim gelir, hem de güçlü ve önüne geçilemez biçimde.
Reklam
Bir kadını güçlü kılan nedir? --llahiyat, Oxford--
Güçlü kadının ne demek olduğu konusunda herkesin kendince bir fikri vardır. Her yıl 'dünyanın en güçlü kadınları' listesini yayımlayan Forbes iş dergisi için, bu tanıma Alman şansölyesi Angela Merkel, Spanx'in CEO'su Sara Blakely ve manken Gisele Bündchen gibi üst düzey politikacılar ve CEO'lar, aktivist milyarderler ve 'önemli' şöhretler girer. Birçok pop takipçisi için, güçlü kadınlar kendi imajlarını yönlendiriyormuş gibi görünen Leydi Gaga ve Lorde gibi yıldızlardır. Sosyal aktivistler için, aileyi bir arada tutan annelerdir. Dindarlar için, güçlü bir kadın zorluklara rağmen inancını ve saflığını koruyan kişidir. Sinema patronları için, çoğu kez oğlanlarla cirit atan, zorlu bir silah kullanan ya da baştan çıkarmada erkekten önce davranan girişken, cin fikirli kızlardır.
Bir kadını güçlü kılan nedir? --llahiyat, Oxford--
Liderler her zaman geçmişe ilgi duymuşlardır, çünkü geçmiş onların bugünlerini ve geleceklerini haklı gösterir. Geçmiş, kişiyi bulunduğu yere getirmişse, insanlara bunu hatırlatmak gerekir. Soy, mülkiyet hakkı getirir ve hep böyle olmuştur. Ama tarih 19 ve 20. yüzyıllarda ulus devletlerinin kendilerini tanımlamaya başlamalarıyla ve kimliklerini pekiştirmeye çalışmalarıyla birlikte özellikle önem kazandı. Alman şair ve düşünür Johann Herder tarihten ve vatandan kaynaklanan ulusal karakter anlamında Volkgeist kavramını diline dolamıştı. Tarih, kimliği ve diğer uluslardan farklılığı göstermenin bir yoluydu. Geçmiş ne kadar güçlü olursa, kimlik o ölçüde güçlenir. 19. yüzyıl boyunca milliyetçilik, geçmişe ilgiyle kol kola gelişti. Britanya'nın emperyal doruğa vardığı dönemde, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri efsanelerine yeni bir hayranlık ortaya çıktı. Rob Roy masalları İskoçların ilgisini çekti.
Mussolini arkeolojiye ilgi duyar mıydı? -Arkeoloji, Oxfor
Birleşik Krallık bu konuda özellikle gelenekçi bir çizgiden yanadır. Günümüzde New York dışındaki ABD eyaletlerinde ve çoğu Avrupa ülkesinde çiftlerin karşılıklı rızayla boşanmasına olanak veren bir 'anlaşmalı' boşanma yolu vardır. Birleşik Krallık'ta 1996'da John Major hükümetinin hazırladığı Aile Hukuk Yasası çerçevesinde 'anlaşmalı' boşanma fikri üzerinde duruldu. Ama Daily Mail ve başka gazetelerin yürüttüğü uzun süreli bir kampanya, tasarının başa geçen yeni Tony Blair hükümetince gündemden düşürülmesine yol açtı. Kampanyayı yürütenlere göre, anlaşmalı boşanma, evlilik kurumunu sarsan ve insanları çok kolayca 'serbest bırakmak' suretiyle izdivacı kurtarmaya çalışmaktan alıkoyan bir düzenlemeydi. Lordlar Kamarası'ndaki Muhafazakar grubun lideri Barones Y oung o dönemde şöyle demişti: "Anlaşmalı boşanma evliliği bir televizyon ruhsatından daha düşük değerde bir şey derekesine düşürür. İster kilisede söz verilmiş, isterse de evlendirme dairesinde sözleşme imzalanmış olsun, bir evliliği bozmak cezasız kalacaktır. Oysa bir televizyon ruhsatının bedelini ödemeyen biri hapse girebilir."
Karısı daha önce bundan hoşlanmadığını belirttiği halde kocanın kahvaltıda yumurtasına marmelat sürme alışkanlığı boşanma gerekçesi olur mu? -Hukuk, Cambridge
Doğrusu, bir tanrı heykelinin mucizevi biçimde hareket ettiğini görmek antik Mısırlıları hiç de şaşırtmazdı. Bu aslında bekledikleri şeydi. Anlaşıldığı kadarıyla, antik Mısırlılar bir tanrıdan kehanet almaya gittiklerinde, rahipler sözlerine ilave ağırlık katmak için çoğu kez tanrı heykelini canlandırırlardı. Kehanet için başvuranlar tanrı heykelinin rahiplerce hareket ettirildiğini biliyorlar mıydı, yoksa mucizevi biçimde hareket ettiğine sahiden inanıyorlar mıydı, orası pek açık değildir. Bana kalırsa, işin aslını çoğunlukla bilmekle birlikte ayinin parçası sayıyorlardı ve rahipler kutsal olduğundan, tanrının eli ile bir rahibin eli arasındaki farkı pek önemsemiyorlardı. Aldatmacayı gönüllü olarak kabulleniyorlardı.
Heykellerin hareket edebileceğine inanır mısın? Bu inancını nasıl doğrularsın?-Fransız Dili ve Edebiyatı, lspanyol Dili ve Edebiyatı, Oxford
Reklam
Asıl sorun birçok iktisatçının üç çıplak kadın arasında tercihe benzer soruları ortaya atıp cevap bulmaya çalışmanın gerçek hayatta vardığımız tercihlerle ilgili bir şeyi sahiden gözler önüne serdiğine hala inanmasıdır. Bazıları gerçeklikten büyük çaplı bir kopuşla, Akerlof'un 'limon pazarı' teorisinin bununla ilişkisinden söz edebilir. tık başta değersiz ikinci el araba satın almayla bağlantılı olarak geliştirilen bu teori, insanların tam olarak neyi aldıklarından emin değilken vardıkları tercihleri konu edinir. Soruda kadınların üzerindeki giysilerin çıkarılmış olması böyle bir ikilemden kaçınıyor gibidir. Ortaya çıkan sonuç, insanın üç kadından en güzel olanını tercih edeceğidir. Bazıları da konuya 'hazza göre bedel biçme' ya da 'bir deneme malı' (ancak denenince hakkında tam bilgi edinilen bir meta) çerçevesinde yaklaşabilir.
Karşmda duran üç güzel ve çıplak kadmdan hangisini seçersin? Bunun iktisatla bir ilgisi var mıdır? -Felsefe, Siyaset ve iktisat, Oxford-
Başanh bir devrimi nasıl örgütlersin? -Tarih, Oxford-
Birçok medya yorumcusuna ve akademisyene inanmak gerekirse Arap Baharı'ndan Ukrayna'daki Avromeydan hareketine kad.ar günümüzün devrimlerine sosyal medya yön veriyor. Söyledikleri doğruysa, devrimcilik gayet rahat bir meslek olmalı. Koyu renkte muharebe kıyafeti giymeme, anarşist rozetlerine bürünüp dövme yaptırmama, ağır ve korkutucu tezler yazmama, hatta bir bomba yapmayı öğrenmeme de gerek yok. Devrimimin yol alması için yapmam gereken tek şey evde pijamalı halde dizüstü bilgisayarımın başına geçmek, bir twitter hesabı açmak ve #yaşasındevrim mesajları atmak!
Wittgenstein yayımlanmamış sonraki eserlerinde 'dil oyunları'ndan söz eder. İnsanlar dille oynarlar ve onu farklı bağlamlarda farklı biçimlerde kullanırlar. Değişen anlamları bir araya getirmeyi çağrışımla öğrenirler. Asıl önemli olan bir kelimenin anlamı değil, kullanılış biçimidir. 'Kötü top' bir kriket oyuncusu ve bir sosyete gülü için çok farklı iki anlama gelir. İkisi de bizi kesin bir doğruya götürmez; burada sadece farklı kullanım biçimleri söz konusudur.
Bu arada, Galileo ve T orricelli vakumların gerçekten var olabileceğini deneysel olarak göstermeye çabaladılar. Suyla (daha sonra cıvayla) doldurulmuş kapalı bir cam tüpü ters çevirdiklerinde, suyun seviyesindeki düşüşle birlikte tüpün üst kısmında bir boşluk açıldığını gördüler. Tüpün içine hava giremeyeceğine göre, bu boşluk bir vakum olmalıydı. Daha ileri deneyler bu vakumun değişebildiğini gösterdi; sözgelimi, hava basıncının daha düşük olduğu bir dağ zirvesine çıkarılan tüpteki boşluğun büyüdüğü ortaya çıktı. Vakum fiziksel değişikliklerden etkilendiğine göre fiziksel bir gerçekliği olmalıydı.
16. yüzyıl hekimlerinden Paracelsus'un dediği gibi, "Bütün maddeler birer zehirdir; zehirli olmayanı yoktur." Her şey doza bağlıdır. A vitamini ve D vitamini az miktarda alındığında sağlık için hayati önem taşır ama her ikisinin de fazlası öldürücü olabilir. Hayat verici oksijen bile, aşırıya kaçtığında vücuda zarar verebilir. Parasetamol gibi gündelik ilaçların da en düşük dozu aştığında öldürücü olduğundan hiç kuşku yoktur; alkolden söz etmiyorum bile.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.