Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zen Budizm - D.T. Suzuki'den Seçme Yazılar

D. T. Suzuki

Zen Budizm - D.T. Suzuki'den Seçme Yazılar Gönderileri

Zen Budizm - D.T. Suzuki'den Seçme Yazılar kitaplarını, Zen Budizm - D.T. Suzuki'den Seçme Yazılar sözleri ve alıntılarını, Zen Budizm - D.T. Suzuki'den Seçme Yazılar yazarlarını, Zen Budizm - D.T. Suzuki'den Seçme Yazılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ne kadar zorlanırsan zorlan, Nirvana’yı Samsara’nın dışında bulamazsın. İster aydınlanmış bir Zen ustası ol ister kara cahil ol hiç kimse doğal adı verilen yasaların zorunluluğundan kendini kurtaramaz. Midesi boş olunca aydınlanmış Zen ustasının da kara cahilin de karnı acıkır. Kar yağınca ikisinin de üzerlerine fazladan bir yün fanila giymeleri gerekir. Onların her ikisinin de salt maddesel bir varlık sürdürdüklerini söylemek istemiyorum. Ama ruhsal gelişimleri ne olursa olsun, olduklarından başka bir şey olamazlar.”
“Yaşam yaşandığı biçimiyle de yeterli. Ancak kuşkular yaratan, keyif kaçıran akıl işin içine burnunu sokupta yaşamı öldürme girişiminde bulununca yaşamayı bırakıyoruz hep yaşamaya başlamak için ya kendimizde, ya çevre koşullarımızda bir eksiğimiz varmış gibi kurgulara kaptırıyoruz kendimizi. Aklı bir yana bırakmalıyız. Elbet aklın da yararlı olduğu, işe yaradığı bir alan vardır. Ama bırakalım da akıl yaşam adını verdiğimiz akarsuyun akımını engellemesin. Eğer bu akımı izlemek istiyorsanız onun akışına karşı koymadan izleyin. Yaşamın akım içinde olması olgusu koşullar ne olursa olsun önlenmemeli, bu akışa karşı konulmamalıdır; elinizi içine daldırdığınız anda saydamlığı yok olur, bulanıverir, onun yüzeyinde ta en baştan beri görmekte olduğunuz ve ta zamanın sonu gelene dek göreceğiniz imgenizi görmez olursunuz.”
Reklam
“Zen sorunların sorununu nasıl çözüyor? Her şeyden önce Zen, kitaplardan edinilecek bilgilerle değil de kişisel yaşantılardan çıkan gerçeklere dayanarak, doğrudan, dolaysız olarak sorunları çözümlemeyi öneriyor. Sonluyla sonsuz arasındaki çekişmenin sürüp gittiği insan varlığının iç yapısının kavranabilmesi akıldan daha üstün bir yeteneği gerektiriyor. Zen diyor ki, akıl kendisinin yanıt bulamayacağı sorular ortaya atıyor, bu nedenle bu sorulara yanıt bulabilecek akıldan daha üstün daha aydınlatıcı bir yeteneğin ortaya çıkabilmesi için aklı bir yana itmekten başka seçenek yok. Çünkü aklın gönül esenliğini bozan, huzur kaçıran bir özelliği var. Zihnin dirliğini, esenliğini bozacak sorular ortaya koyuyor da çok kez bunlara doyurucu, kandırıcı yanıtlar bulmakta başarılı olamıyor; cahilliğin verdiği o mutlu iç barışı altüst ediyor da onun yerine başka bir şey getirip bozduğu düzeni yeniden sağlayamıyor. Cahillikten gelen yanılgıları meydana çıkardığı için çok kez aydınlatıcı, ışık tutucu olarak niteleniyor. Ama gerçek şu : Zihni içine düşürdüğü çıkmazlardan kurtarabileceği yolu aydınlatması her zaman akıldan beklenemiyor. Kuşkusuz akıl en son, en doğru çözümü gösterecek bir araç değil.”
“Mencius, Tanrı bir kimseyi eksiksiz, yetkin bir insan yapmayı aklına koydu mu, sonunda bütün acılı sınavlardan başarıyla çıkabilmesi için onu akla gelebilecek her türlü deneyden geçirir dediği zaman çok haklıydı.”
“Çevremizde gördüğümüz bütün bu çekişmeler, bu itiş-kakışın kökeninde cahillik yatıyor.”
Bu konuda ne dersek diyelim, yaşam acılı bir itiş-kakış, bir boğuşma, çekişmeden başka nedir ki? Bunun böyle olması, yazgının değiştirilmez çizgisi. Ne kadar çok acı çekilirse karakter de o kadar derinlemesine gelişiyor. Karakteriniz ne kadar derinlemesine gelişirse yaşamın gizemlerine o kadar derinlemesine girebiliyorsunuz. Bütün büyük sanatçılar, bütün büyük din önderleri bütün büyük toplum düzeltimcileri (reformcu) çok defa gözyaşlarıyla, kanayan yürekleriyle, gözüpeklikle sürdürdükleri bu savaşımların en zorlularından başarıyla çıkmışlardır. Ekmeğinizi acıyla, gönül üzüntüsüyle, kaygıyla kazanmadıkça gerçek yaşamın tadına varamazsınız. Mencius, Tanrı bir kimseyi eksiksiz, yetkin bir insan yapmayı aklına koydu mu, sonunda bütün acılı sınavlardan başarıyla çıkabilmesi için onu akla gelebilecek her türlü deneyden geçirir dediği zaman çok haklıydı.
Reklam
Hepimiz bu dünyaya bağıra çağıra, bir anlamda karşı koyarak, karşı çıkarak gelmiyor muyuz? Ana karnının sıcak yumuşak ortamından sonra bu soğuk, engellerle dolu çevreye çıkıvermek en azından acılı bir rastlantı. Büyüme, acıyı da yanında getiriyor.
Genellikle iç çatışma sonunda varılacak sonuç her zaman için geçerliliğini sürdürecek bir «evet» yanıtıdır ya da «olacağın olmasına boyun eğmek, karşı koymamaktır»; yaşam, kötümserler için bile olumsuz yanından tutulmuş, değerlendirilmiş bile olsa, ne de olsa bir onama, bir olumlamadır.
On beş yaşında zihnimiz araştırmaya, incelemeye yönelir, otuz yaşında nerede duracağımızı biliriz.
271 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.