Tutsaklık/ bunalım dünyamızın sonunu getirebilmek ve özgürlük/dinginlik dünyasına başlangıç yapabilmek için en temel ödevimiz; gerçek uyanış olarak nitelendirilebilecek, düşünce rüyasından uyanarak öz varlığımızı ve bilincimizi olumsuz zihinden geri istemek, ona yeniden sahip çıkabilmektir. Bunun yolu ise, sürekli vurgulandığı gibi, olumsuz zihin işlevlerinin izlenmesi ve tanıklık etme aracılığıyla farkındalığın sağlanmasından başka bir şey değildir.
...Kurtuluş yolu aradığı için yalnızca kendi nefsiyle uğraşan
insanın durumu ne güzeldir!...
...Böyle bir insan mutludur,huzurludur.
Böylece varoluşun tüm hakikatlerini elde eder.
Sonsuz kederleri, tutkuları ve kötülükleriyle cahil zihin,
üç zehrin içine kök salmıştır: Hırs, öfke ve aldanış.
Bu üç zehirli zihin durumu sayısız kötülük içerir.