Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

The Mit Press - Gerekli Bilgiler Dizisi

Zihin-Beden Problemi

Jonathan Westphal

Zihin-Beden Problemi Gönderileri

Zihin-Beden Problemi kitaplarını, Zihin-Beden Problemi sözleri ve alıntılarını, Zihin-Beden Problemi yazarlarını, Zihin-Beden Problemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kollarımın arasında perdelerin olduğunu, bunların günbatımından şafağa kadar uçmamı ve ağzımla böcek avlamamı sağladığını, görme duyum çok zayıf olsa da, yüksek frekanstaki ses sinyallerinin etraftaki nesnelere çarpıp geri dönmesiyle çevreyi algıladığımı veya gün boyunca bir tavan arasında ayağımdan asılı olarak baş aşağı yaşadığımı hayal etmek işe yaramayacaktır. Bunları hayal edebildiğim kadarıyla (ki pek fazla hayal ede miyorum) anlayabildiğim ancak bir yarasa gibi davranmanın benim için ne gibi bir şey olduğudur. Ama mesele bu değildir. Benim anlamak istediğim, bir yarasa için yarasa olmanın nasıl bir şey olduğudur.
Sayfa 122Kitabı okudu
Nagel bizden şunu istiyor: Bir yarasa olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştığınızı hayal edin. Nagel'in iddiasına göre, tamamen dışarıdan bakarak bildiğimiz haliyle, bir yarasa olmanın öznel deneyimi bize kapalıdır. Şimşek, gök gürültüsü gibi bir nesnel olgu, tam ve nesnel olarak anlaşılabilir. Bize yabancı bir karakterde olan yarasanın bilincinin öznel deneyimi ne tam ne de nesnel olarak anlaşılabilir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Bu yüzden, fiziksel ile psikolojik araştırmaların arasındaki büyük uçurum, ancak bizler alışageldiğimiz basmakalıp anlayışlarımıza boyun eğdiğimiz müddetçe var olmaktadır. Bir renk, biz onun ışık kaynağı, diğer renkler, sıcaklıklar, uzamlar ve benzeri ne olan bağımlılıklarını dikkate alırsak, fiziksel bir öğedir. Ama rengin retinaya (veya bedenin diğer bölümlerine) bağımlılığını göz önüne aldığımızda, renk psikolojik bir öğedir, bir duyumdur. Bu iki alanda, konu edilen şey değil ama bizim inceleme yönümüz farklıdır. Mach, The Analysis of Sensations, (Duyumların Analizi) 17-18.
Sayfa 209Kitabı okudu
Görüyoruz ki, sahip olduğumuz deneyimler, örneğin renk deneyimleri, sonuçta onları meydana getiren elektromanyetik radyasyondan veya beyindeki nöronların faaliyetinden gerçekten çok farklıdır.
Sayfa 40 - Çev. Saliha Tuncer Erdem/ pan yayıncılık gerekli bilgiler dizisi
benim nöronlarım, benimle, zihnimle veya bilincimle nasıl ilişki kuruyor ve orada benim için kahve fincanı görüntüsünü oluşturuyor? sinir hücresi yığınlarından nasıl oluyor da bir fincan kahve duyumu ortaya çıkıyor?
Tarafsız tekçiliğin görüşü şöyledir: Esas olan ne zihin ne de maddedir ve her ikisi de daha temel, tarafsız ve bazı yönlerden kualiaya çok benzeyen öğelerden oluşmuştur. Dünya veya insan beyinleri kualiayı üretmez, kualia benzeri şeyler veya olgusal nitelikler dünyayı oluşturur. "Bedenler duyumları üretmez, fakat duyum blokları (öğe blokları) bedenleri oluşturur."42 Son zamanlarda, panpsişizm ve panprotopsişizme olduğu gibi bu görüşe karşı da ilgi yeniden artmıştır, Tarafsız tekçilik de dahil, tarafsız görüşlerin tekrar canlanmasının sebeplerinden biri, olgusal niteliklerin fiziksel olmamayı inatla sürdürmesidir, Bu inatçı özellikleı; 20. yüzyılda onları analizle bertaraf etmeye yönelik en güçlü girişimlere bile direnmiştir, Ancak, şimdilerde tarafsız görüşlerin destekçileri, tarafsız tekçiliğin renkler sesler gibi olgusal öğelerini, fizik biliminin tanımladığı dünyadaki somut dinamik olaylar olarak yorumlama eğilimindedir. Mesela, Eric Banks "Özellikler basitçe, ister görülsün ister görülmesin, etrafimızda daima cereyan eden olayların güçlerinin somut dışavurumudur''aa diye yazmıştır, Bu, Locke'un temsili gerçekçilik görüşüyle neredeyse aynıdır, Locke'a göre farkında olduğumuz şey, dışımızdaki gerçek dünya değil, o dünyanın bir temsili, bir zihinsel görüntü, bir duyum veya algılamadır. Bu zihinsel görüntü, duyu veya algı, Banks'a göre beynin içindeki dinamik ve fiziksel bir olaydır. 42: Ernst Mach, The Analysis of Sensations (Duyumların Analizi), çev. C.M.
Sayfa 201 - Mitt Press - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Haziran 2020Kitabı okudu
Reklam
Filozoflar ve diğer bazı kişiler bu "Nasıl bir şeydir/ Neye benzer?" sorusuna Latince bir isim vermişlerdir: quale (teki|, "kua-le" olarak okunur) ve qualia (çoğul, "kua-lia" şeklinde okunur). Bir fincan kahve gördüğümde veya diğer bir deyişle fincanı algıladığımda, deneyime bağlı kualenin farkındayımdır; ama aynı bilgiyi taşıdığı halde bir video kaydında bu farkındalık herhalde hiç bulunmamaktadır. Video görüntülerinin bilinci yoktur. Bilincin söz konusu olabilmesi için birisinin video filmine bakması gerekir.
Sayfa 23 - Mitt Press - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Haziran 2020Kitabı okudu