Zihnin Fiziği: Kuantum Teorisi Beyin Hakkında Ne Söylüyor?

Werner R. Loewenstein

Zihnin Fiziği: Kuantum Teorisi Beyin Hakkında Ne Söylüyor? Gönderileri

Zihnin Fiziği: Kuantum Teorisi Beyin Hakkında Ne Söylüyor? kitaplarını, Zihnin Fiziği: Kuantum Teorisi Beyin Hakkında Ne Söylüyor? sözleri ve alıntılarını, Zihnin Fiziği: Kuantum Teorisi Beyin Hakkında Ne Söylüyor? yazarlarını, Zihnin Fiziği: Kuantum Teorisi Beyin Hakkında Ne Söylüyor? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
o ürkütücü kedi
Lewis Carol'un Chesire kedisine benzer, geriye yalnızca özü, gülümsemesi kalana kadar tüm özelliklerini birer birer kaybeder. Ve o gülüş ki akıllardan çıkmaz.
ters giden bir ameliyat
"Portnoy?" "Evet?" "Anneni hatırlıyor musun?" "Hı?" "Babanı hatırlıyor musun?" "Elbette." "Babam kiminle evliydi?" (Portnoy boş boş bakar) "Altında terliklerle evde dolaşan kırmızı bir elbise hatırlıyor musun?" "Tabii ki." "Peki, kim giyiyordu onları?" (Boşluk) "Her perşembe akşamı yemeğe bayıldığın puf böreklerini hatırlıyor musun?" "Muhteşemdiler." "Kim yaptı onları?" (Boşluk) "Kızlarla haylazlık yaptığın için azar işittiğini hatırlıyor musun?" "Tanrım, çok berbattı." "Azarlayan kimdi?" (Boşluk) Bu şekilde devam etti. Annesi ile alakalı tüm özellikler yerindeydi çünkü hiçbir özellik öz değildir. Ayrıntılar var olmasına ve özellikler yerinde durmasına rağmen annesine atfedildiğinde Portnoy boş boş bakıyordu. Özelliklere sahip olması gereken basit bir insanın olması gerektiğini rahatlıkla kabulleniyordu. Bu şahısla arasındaki annelik yapma (anne olmak zorunda değil) dahil tüm ilişkileri hatırlıyordu. Buna rağmen durum değişmiyordu- Portnoy'un bir annesi yoktu. "Anne"yi anlayabiliyordu, jenerikti çünkü. Fakat "benim annem" ona yabancıydı çünkü özeldi.
Reklam
Çok İyi Tespit
"Önce saçmalık denilerek bir kenara atılır, sonra dine karşıdır diyerek reddedilir ve sonunda doğru kabul edilir- tabii başta karşı çıkanların 'Biz zaten başından beri biliyorduk' hükmüyle beraber."
karl ernst von baerKitabı okudu
tek bedende iki zihin
Başarılı bir şekilde opere edilen bir hastanın nörolog Victor Mark tarafından kameraya alınan görüşmesindeki şu örneği düşünün: Hasta üzerinde "evet" ve "hayır" yazılı bir sayfa verilen ve bunu cevaplarını belirtmek üzere kullanmasına söyleyen genç bir kadındı. "Sol eliniz hissiz mi?" diye sorulduğunda sol eli "hayır"a sağ eli "evet"e işaret etmişti. Sonuçlarda ittifak olmamasından görünür biçimde rahatsız olmuştu ve tekrar tekrar "doğru" cevabı işaret etmeye çalışmıştır fakat sonuç hep aynıydı. Görüşmenin bir başka bölümünde sayma problemleri verilmiş ve kendisinden cevapları el parmakları ile göstermesi istenmişti. Son zamanlarda kaç nöbet geçirdiği sorulduğunda sağ elinde üç parmağı, sol elinde bir parmağı kalkmıştı. Önceki gibi burada da çelişkili cevapları karşısında hayrete düşmüştü... Belli ki deneğin beynin iki yarısı farklı görüşlere sahipti- bir yarısı diğerinin bildiği şeyleri bilmiyordu!
stereoskop, iyi bir deneyim olurdu
Bu basit bir optik alettir; temelde iki farklı görüntüyü iki gözünüze de ayrı ayrı sunma imkanı tanıyan ayarlanabilir ayna düzeneklerinden ibarettir. Resimler arasındaki uyumsuzluğu ayarlamanız gerekmez, uyumsuzluk sizi ayarlayacaktır. Tek yapmanız gereken iki düz resmin birleştiğini görene kadar aynaları oynatmanızdır, ardından derinlik kelimenin gerçek manası ile gözlerinizde hayat bulacaktır.
Gerçekleri görmek
Doğanın gerçekleri her şeyde mevcuttur. Newton, düşen elmada gezegenlerin hareketlerinin arasındaki kuvveti; Darwin, mahallesindeki güvercin yetiştiricilerinin eylemlerinde yaşamın evriminin arkasındaki kuvveti görmüştür. Önemli olan duyuların ardında yatan bir gerçekliğin görülmesidir -daha derindeki bir gerçekliğin.
Reklam
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.