Kütüphanede başka birileri var mı yok mu farkında değil.
Keşke olsa diyor. Kalabalık olsa da şu nemrut kütüphaneci, şu meymenetsiz adam beni unutsa, ben de doya doya bütün kitapları elden geçirsem. Alamasam bile en azından elim değse.
Peki, tutunca, kuruyan dilinden içine doğru yayılan bezdirici bir çöl büyüdükçe büyür müymüş?
Evet. Bir insan kendini Allah'ın evinde dışlanmış, aşağılanmış hisseder miymiş? Öyleymiş.
İnsan kendini kendi memleketinde, çocukluğundan kalma solgun da olsa birtakım görüntülerin koşturup durduğu sokaklarda, içinde yaşadığı, nefes aldığı yerde yabancı hisseder mi? Ediyormuş demek.