Felsefedeki birçok diyalog, hele ki felsefeci bir başka felsefeciyi eleştirmeye kalktığında, tam da böyle işlemez mi? Aristoteles'in Platon'a yönelttiği eleştiri bir dizi "Nota bene!" değil midir? Ve Marx'ın Hegel'e yönelttiği eleştiri, vb.
Yehuda'nın İsa'ya gerçekten ihanet etmediğinden nasıl emin olabiliriz? Yahudiler hakkında ne düşünülürse düşünülsün, sattıkları şeylerin değerini bilirler, yani hiçbir Yahudi sırf 30 gümüş talent için bir tanrıyı satmazdı!
1960'ların başlarında uydurulmuş bir fıkra, önceden varsayılmış inanç paradoksunu hoş bir şekilde ortaya koyar. İlk kozmonot Yuri Gagarin uzaya gittikten sonra, Komünist Parti'nin genel sekreteri Nikita Hruşçov onu makammda kabul etmiş ve Gagarin ona gizli gizli şöyle demiş: "Yoldaş, biliyor musun, gökyüzünde Tanrı ve
meleklerini gördüm. Hıristiyanlık haklıymış!" Hruşçov cevaben kulağına şöyle fısıldamış: "Biliyorum, biliyorum, ama ağzını açma, bunu kimseye söyleme!" Bir hafta sonra, Gagarin bu sefer Vatikan'ı ziyaret etmiş ve Papa onu makamında kabul etmiş. Sır verir gibi şunu demiş Papa'ya: "Biliyor musunuz, gökyüzüne çıktım ve ne Tanrı'ya ne de meleklere şahit oldum... " "Biliyorum, biliyorum," diye araya girmiş Papa, "ama ağzını açma, bunu kimseye söyleme!"
İki Yahudi arkadaş bir Katolik kilisesinin önünden geçiyormuş. Kilisenin duvarında, Katolik olmayanlara hitap eden büyük bir afiş asılıymış: "Bize gelip Katolikliği kabul ederseniz hemen 30.000 dolar nakit para alacaksınız!" Yürümeye devam eden iki arkadaş bu teklifin ciddi olup olmadığını tartı