Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şu Hegel Fıkrasını Duydun mu?

Zizek'ten Nükteler

Slavoj Zizek

En Yeni Zizek'ten Nükteler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Zizek'ten Nükteler sözleri ve alıntılarını, en yeni Zizek'ten Nükteler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Eksikliklerin Mizahı: Paradokslar ve İroniler” Üç arkadaş bir seyler içmek için bir bara gitmiş. İlki söyle demiş: “Başıma feci bir şey geldi. Seyahat acentesine gittiğimde, ‘Pittsburgh’a bir bilet!’ demek istedim ama ağzımdan ‘Tittsburgh’a bir çiklet’ lafı çıktı.” İkincisi ise söyle demiş: “Bu bir şey değil. Kahvaltıda karıma ‘Tatlım bana şekeri uzatabilir misin?’ demek istedim ama ağzımdan ‘Seni pis sürtük, hayatımı mahvettin lan!’ cümlesi çıktı.” En sonundaysa üçüncüsü söyle demiş: “Benim başıma gelenleri duyana kadar bir durun o zaman. Tüm gece boyunca cesaretimi topladıktan sonra, kahvaltıda karıma tam da senin kendi karına söylediklerini demeye karar verdim ama ağzımdan ‘Tatlım bana şekeri uzatabilir misin?’ cümlesi çıktı.”
Hahahahah
Moskova’daki bir Komünist parti toplantısında, Petrov sonu gelmeyen bir rapor okumaktadır. İlk sırada oturan bir adamın sıkıldığını fark edince, ona hitaben, “Bu bahsettiğim Buliyanov’u tanıyor musun?” diye sorar. Adam, “Hiçbir fikrim yok,” yanıtını verir. Petrov ise, “Parti toplantılarına daha sık gelsen ve dikkatli dinlesen, Buliyanov’un kim olduğunu bilirdin!” der. Bunun üzerine adam, “Peki ya sen, Andreyev’in kim olduğunu biliyor musun?” diye sorar. Petrov’un tanımadığını söylemesi üzerine adam, “Eğer parti toplantılarına daha az katılsaydın ve evinde olan bitene dikkat etseydin, Andreyev’in burada sıkıcı konuşmalar yaparken karını düzen herif olduğunu bilirdin!” diye cevap verir.
Reklam
Bu yaralar bereler sanadır göreler
Bir halk kaba fikirle şöyle der: Tutuklanıp çarmıha gerilmeden önceki gece, takipçileri endişelenmeye başlamış. İsa hâlâ bakir olduğu için, ölmeden önce biraz zevk yaşaması iyi olmaz mıydı? Bu düşünce üzerine, takipçileri Mecdelli Meryem’den İsa’nın dinlenmekte olduğu çadıra gidip onu ayartmasını istemişler. Meryem bu görevi seve seve kabul etmiş ve çadıra gitmiş. Ancak beş dakika sonra dehşete düşmüş ve öfkeli bir şekilde çadırdan kaçmış. Takipçileri ne olduğunu sorduğunda, Meryem şöyle açıklamış: “Kıyafetlerimi yavaşça çıkardım, bacaklarımı uzattım ve İsa’ya vücudumu gösterdim; o baktı ve ‘Ne feci bir yara! İyileştirmek lazım!’ dedi ve elini nazikçe üzerine koydu.” Bu hikaye, başkalarının yaralarını iyileştirmeye çok hevesli olan insanlara karşı dikkatli olmamız gerektiğinin bir metaforu olarak sunulabilir. Ya yaralarımız hoşumuza gidiyorsa? Aynı şekilde, sömürgecilik yarasını doğrudan iyileştirmek (bilfiil sömürgecilik öncesi gerçekliğe dönmek) bir kabusa dönüşebilir. Bugünün yerlileri, kendilerini sömürgecilik öncesi bir gerçeklikte bulsalar, hiç şüphesiz Mecdelli Meryem’in gösterdiği o şaşkınlığı yaşarlardı.
"Dünyadaki en hafif nesne nedir! Penis, çünkü yalnızca bir düşlenceyle kaldırıla- bilen tek şey odur."
Çoğunlukla beşeri bilim öğrencilerinden oluşan fahişeler müşterileri bizzat seçerler. Erkekler (mustakbel müşteriler) mekana girer, bir masayı seçip oturur, bir içki söyler ve bekler; kadınlar ise bu esnada onu gözlemlemektedir. Eger kadılardan biri onu kabul edilebilir bulursa, masına yanaşıp oturur, kendisi için ona bir içki ıssmarlatır ve düşünsel bir mevzu uzerinde, genelde kültür hayatına ilişkin bir konu ve hatta bazen sanat teorisi hakkında sohbet etmeye başlar. Kadın erkegi yeterince parlak ve çekici bulursa, ona kendisiyle yatıp yatmayı istemedigini sorar ve ücretini belirtir.
Reklam
Seninle ilgili her şey bana seni hatırlatıyor- gözlerin, kulakların, ağzın, dudakların, kolların ve bacakların ... sen dışında her şey!"
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.