Eğer bir gün gelir, geldiğimiz noktada hayatın anlamsızlığından yakınmaya başlarsak, hiç şüphesiz bunun suçu hayatta değil, bizim hayatı algılama biçimimizdedir.
Özgürlük ile sınırsızlığı birbirine karıştırma.
Özgürlük, insanın kendi haklarının sahibi olması demektir. Bunun ötesini aramak ise, başkasının hakkına göz dikmektir.
Hangi ihtiyaç beni gerektirdi de o yüzden varım?
Nedeni olmayan bir snuçsam eğer, bu ne kadar anlamlı?
Anlamlı değilse, nedir hayat fırsatının bedeli?
Kim zorladı beni hayata gelmeye?
Kim ikna etti beni, ölümün sözleşmesini hayata gelirken yapmaya?