Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimsel Düşünce Üzerine Denemeler

Zümrütname

Celal Şengör

Zümrütname Sözleri ve Alıntıları

Zümrütname sözleri ve alıntılarını, Zümrütname kitap alıntılarını, Zümrütname en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilgili insan herseyi bilen insan değildir. Bilgili insan çok şeyi bilen insan bile değildir. Bilgili insan neyi bilmediğini neyi nasıl öğrenebileceğini bilen insandır. Bilgili insan Sokrates'in pek böbürlendiği gibi hiçbir şey bilmediğini bilen insan da değildir. Zira bu ifade kendisi ile çeliştiği gibi bu çelişki dışında bile doğru olamaz.
Daima izindeyiz.
Ben, manevî miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. -MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Reklam
Gazeteyi okumak için değil, eşya örtmek için alan bir toplum, üzerine kısa bir süre sonra gazete kâğıdı örtülmesini hak etmiş bir toplum demektir.
Kültür eksikliği.
Biz milletçe niçin verimli bir şekilde tartışamıyoruz? Mesela, milletvekillerimiz niye verimli bir şekilde tartışmak yerine ikide bir hem de milletin gözü önünde sille tokat birbirlerine giriyorlar?
Bilim yalnız bilmediğini değil, bilemeyeceğini de bilmektir.
Tarihi bir sinema filmi olarak düşünmek lâzımdır. Bunun içinden rastgele seçilen birkaç kareyle belki bir diyapozitif gösterisi yapılabilir, ama film oynatılamaz.
Reklam
Bilgili insan her şeyi bilen insan değildir. Bilgili insan çok şey bilen insan bile değildir. Bilgili insan neyi bilmediğini, neyi nasıl öğrenebileceğini bilen insandır..
Okunmadan hiçbir yere gelinemeyeceğini söylerken, bilgisiz ve görgüsüz bir toplumun Atatürk'ün hayallerini nasıl kısacık bir sürede iki paralık ettiğine hayıflanıyor. Çocukken babasının onu Atatürk'ün bir hocasını ziyarete götürdüğünü hatırlıyor: "Atatürk bu cehalet yüzünden ümitsizliğe düştüğü bir anda hocasına 'ben kurtuluşu sağlayamadım, yalnızca çöküşü 50-60 yıl geciktirdim' demiş ne yazık ki gene haklı çıktı" diyor.
Gazete Aldırmakla Okutmak Arasındaki Fark
Geçen akşam eşim televizyon reklamlarını seyrederken gazete promosyonu olarak dağıtılmakta olan kap kaçağa takıldı. "Hani bu yasaklandıydı?" diye sordu. "Maksat" dedim, "gazeteyi okutmak değil de aldırmak olunca, değil kap kacak, afrodizyak dahi dağıtılabilir. Gazete ülkemizde ne yazık ki okunacak bir metin ve eleştirilecek bir fikirler demeti değil, kullanılacak bir ambalaj kâğıdı olarak görülmektedir.
Uygar Gelişmiş Toplumlar
Gerçeğin ancak gözlem ve akılcı eleştiri yoluyla elde edilebileceğini, hiç kimsenin yanlıştan kaçamayacağını fark eder. Ayıp olanın yanlış yapmak değil, bunu saklamak olduğunu gorür. Bunun için yanlış yapana karşı hoşgörülüdür. Hatta "yanlış yapmamış kişi, hiçbir şey yapmamıştır"sözü bu toplumlarda pek yaygınca söylenir. Kişiler yanlış yapmamış olmakla değil, bulabildikleri veya kendilerine gösterilen yanlışlarını düzeltmeye çalışmış olmakla övunürler.
Reklam
Bilim yalnız bilmediğini değil, bilemeyeceğini de bilmektir.
Sayfa 25
Yıllardır Türklerin tartışmayı bilmediğini düşünür hayıflanırım. Çünkü tartışmayı bilmeyen bir toplumun bilimsel düşünemeyeceği, bilimsel düşünemeyen bir toplumun da uygar olamayacağı kanısındayım.
Akıl ve duyularla ulaşılmaya çalışılan gerçek dışında hiçbir otorite tanımayan bilim, bu nedenle işe yalanla başladığı halde, bunu açıkça itiraf ettiğinden yalana karşı en sağlam koruyucumuzdur. Yalana hiç bulaşmadığını iddia eden tüm otoriter sistemler ise yalan düzeltme mekanizmaları olmadığından tarihte her zaman yalanın baş koruyucusu olmuşlardır.
Tabiî, okumak demek, her okunulana inanmak, her okunulanı beğenmek demek değildir. Bazen okuduğunu beğenmemesi insanı yeni düşüncelere sevk eder, yeni buluşlara yöneltir.
“ Bozkırları biz donattık, Tanrı’nın noksanını tamamladık” Köy Enstitülerinde yazan bir söz.
Sayfa 83
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.