Zengin kapılarında bir şey bulmasam da yoksullardan bulurum. Çok şeye sahip olanlar genellikle haristir. Fazla şeyi olmayanlar her zaman ellerindekini paylaşır.
Yoksullar bizden daha bilge, daha cömert, daha iyi yürekli ve daha duyarlıdırlar. Onların gözünden hapis, insan yaşamında bir trajedi, bir şanssızlık, bir kaza, başkalarında acıma uyandıran bir şeydir. Onlar hapisteki insana yalnızca "başı dertte" biri gözüyle bakarlar. Hep bu ifadeyi kullanırlar; bu ifade "sevgi"nin kusursuz bilgeliğini içerir. Bizim sınıfımızın insanları için durum farklıdır. Bizde hapse girmek, insanı parya durumuna düşürür. Ben ve benim gibilerin hava almaya, güneşi görmeye bile hakkı yoktur neredeyse. Bizim varlığımız başkalarının keyfini kaçırır. Yeniden yaşama döndüğümüzde istenmeyen insanlar oluruz.
Sen benim düşmanım da; hiç kimsenin böyle bir düşman olmamıştır. Ben sana hayatımı verdim, sense insanın en aşağılık, en alçak tutkularını, “nefret”, “gurur” ve “hırs” doyurmak için benim hayatımı harcadın.
Tenin günahları bir hiçtir. Doktorların tedavi edeceği birer hastalıktır; tedavi edilmeleri gerekiyorsa. Utanç verici olan, yalnızca ruhun günahlarıdır.