Louis Althusser psikanalizi psikolojiden ve özellikle de Freud'un bilinçdışı ve aşırı belirleyici analitik kavramlarına uzun süre direnen psikiyatriden ayırır. Daha sonra bu analitik kavramları Marksist teori ile bütünleşen sosyal ve siyasete uygular. Althusser'in canlandırdığı metodolojinin Frankfurt Okulu ve bugün radikal düşüncenin ön saflarında çalışmaya devam eden akademisyenler üzerinde derin bir etkisi vardır başta Judith Butler ve Alain Badiou olmak üzere.
Jacques Lacan, psikolojiyi toplumda belirli ideallere hizmet eden ve ideolojileşme ve sömürünün sosyal işlevlerini yerine getiren bir nesnelleştirme prosedürü olarak kınadı. Benzer şekilde, neredeyse aynı zamanda ve Fransa'da, Marksist teorisyen Althusser psikolojik teorileri onaylamadığını ifade etti çünkü ideolojiyi ya doğal-bireysel eğilimlerin temeli olarak kabul ederek ya da bireyde onunla çelişen her şeyi patolojikleştirerek haklı çıkardıklarını dile getirmiştir.
Zalim bir anne, yalanlarla örülü bir dünya ve tavan arasına sıkışıp kalan duygular...
Bencil ve zalim anneleri tarafından yaşadıkları dünyadan çeşitli yalanlarla koparılıp bir çatıya hapsedilen dört masum çocuğun dehşet dolu dramını anlatan Çatı, tüm dünyada milyonlarca insanı büyüledi.
ÇatıV. C. Andrews · Altın Kitaplar · 20141,861 okunma
Benim gibi eski uygarlıkları merak eden biri olarak güzeldi. İlkinden pek farkı olmayan ama hırs.. ihtiras .. Entrika gibi olaylar bu 2 inci romanda dahada belirgindi ... Ben gayet memnun kaldım romandan eski mısır dahada çok merak ediyorum " kitabın sonundaki notlar bence iyiydi aydınlatıcı olmuş "
Rhine çok kararsız tutarsız bi karakter gabrieli seçmesine rağmen evlilik yüzüğünü çıkarmıyor.Özgürlüğü seçmesine rağmen sadece pişmanlıklarla yaşıyor eski lüks yaşamını unutamıyor ,esarettense ölüm u seçmek daha asilken yasama yapisip kalıyor.İnsanlardaki ne olursa nasıl olursa olsun yasama sıkıca bağlanmalarını saçma buluyorum.
Benim gibi Stephen King'i 80'lerde okuyanlar tabii hiç bilmeden yazarın en önemli eserlerini o dönemlerde okumuştu: Carrie(Göz), Mahşer-kısa versiyonu, O, Sis, ve elbette gizli bir mücevher değerindeki Kuşku Mevsimi (Esaretin Bedeli de bu kitaptaki hikâyelerden biriydi), muhteşem ve karanlık atmosferiyle Cujo, Hayvan Mezarlığı, Ceset, Sadist vb.
Kitabı hemen bitirdim ve şuan sıcak sıcak notları düşmek için elime telefonumu aldım. İlk olarak kitaptaki ciddi yazım yanlışları ve bunların ikinci baskıda yayın evinin ciddiyetsiz yaklaşımına bağlı olarak göndermesine dikkat çekip bir an önce bunların düzeltilmesi gerektiğini söyleyerek başlamak gerekiyor. Ardından başarılı kurgulanan ve geçmişe dönük olayların anlatımıyla bizi aslında birinci kitabın ilk 100 sayfasını ikinci kitapta çözerek bitireceğimiz bir yol izlemesi yazarın, hoşuma gitse de, asla kitap kişilerinin birerk karakter derinliği kazanamadığı hepsi kitabın hikâyesini anlatmak için birer araç gibi kaldığını da belirtmek isterim. tüm kitaptaki kişiler aynı dil, özellik ve yapaylıkda konuştuğu görülmektedir. Örneğin bir çingene (ot satıcısı) ile polisin ya da Papa'nın veya başkasının birinin aynı renk ve bütünlük de konuşması mümkün değildir. Fakat görülüyor ki hepsi aynı şekilde kelimelerini seçiyor, cümlelerini kuruyor ve hatta hepsi aynı tepkiyi veriyor. Bazı kısımlar çok Amerikan dublaj gibi bazı kısımlar ise çok süslenmiş ya da yazılmak için gibi ama genel itibariyle cidden beğendim. İkinci kitabı tesadüf eseri daha önce aldığım için hemen ikinci kitaba şimdi başlama fırsatı yakalayıp başlıyorum kitap kurtları eğer fantastik , polisiye , teolojik, mistik kurgular hoşunuza gidiyorsa asla kaçırmayın derim
Okuma alışkanlığı kazanmama vesile olan bu kitaba inceleme yapmayı, bir borç değil de bir görev bilirim.
2017 yılıydı. Her sene çıkan
John Flanagan'ın kitaplarını okumak dışında kitap okumakla uzaktan yakından hiçbir alakam yoktu. Kardeşim vizyona giren bir korku filmi olduğunu söyledi ve benim de gelmem için ısrar