Tarih okumayan, içinde yaşadığı vakıayı anlayamaz.
Cevap araştırma isteği olmaksızın sadece ortaya soru türetme arzusu ve tutkusu, sonu olmayan bir safsatadan başka şey değildir. Sadra şifa, yaraya merhem olmaz.
Farklı mekânlara ve alanlara geçerken yanımızda geçmişimizi de taşırız. Örneğin küçük kırsal topluluklarda yetişmiş kişiler, yabancılardaki kayıtsızlığın çaresizlik hissini büyüttüğü tuhaf bir kentte kendilerini kaybolmuş hissedebilirler.
Okur Takip Önerileri
Yahudiler, Osmanlı Devleti'nde, Avrupa'daki gibi borç para vererek faiz alma işinde fazla ileri gidememiştir. Bunun sebebi olarak, Osmanlı Devleti'nde çok sayıda vakfın bulunması gösterilmiştir. İhtiyaç sahipleri, vakıflarca desteklendiğinden, faizle borç alma mecburiyeti hissetmiyordu.
Türklerin adalet ve hoşgörüsü, Yahudiler için Türk topraklarını çekim merkezi haline getirmiştir. Yüzyıllardır gördükleri zulümlerden bunalmış olan Yahudiler; Sofya, Niş, Larisa'dan ayrılarak, Türklerin eline geçen Varna, Rusçuk gibi Balkan şehirlerine göç etmiştir. Franco bunu şu şekilde tavsif etmiştir: "Hilalli bayrağın adalet ve hoşgörüyü hâkim kıldığı yerler."
Bir kere taviz verildi mi, asla çiğnenmemesi gereken unsurlar bir kere gözden çıkarıldı mı, kalbin aynası bir yerinden çizildi mi, kefareti büyük oluyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
Devrimiz makina gıcırtısının ahlak ilahilerini susturduğu devirdir.
Neslimizin nasipsizliği, aradığının ne olduğunu tanıtacak bir mürşide raslamayışı olmuştur.
Sayfa 83Kitabı okudu
En acı kayıp budur: Gerilemiş ruhların mütemadiyen tavizler vererek hayatla, zaruretle uyuşmaları...
Sabahı beklemek öğleni, öğleni beklemek akşamı beklemek gibi bir ruh gevşekliğini doğurur.
Sayfa 50Kitabı okudu
Odaların girişine yerleştirilen eşikler dışarıdan gelen kimseyi yavaşlatmakta ve ona o mekânın kendine özgü kuralları olduğunu hatırlatmaktadır.
Sayfa 56Kitabı okudu
"Görünürlük bir tuzaktır"
Sayfa 40Kitabı okudu
İngiliz dilini dönüştürücü bir araç olarak kullanan Macaulay, dil ile kültürel değişim ve sömürgecilik arasındaki yakın ilişkiyi şu şekilde formüle eder: "İngilizce eğitimi alan hiçbir Hindu'nun dinine samimi olarak bağlı kalması mümkün değildir. Kesin inancım odur ki eğer eğitim planımız uygulanırsa, otuz yıl içinde saygın sınıflar arasında tek bir puta tapar kalmayacaktır."
"Siyasî alanda Doğu despotik, baskıcı, kapalı, geri vs gösterilmelidir ki aydınlanmış medenî Avrupa'nın emperyalist müdahalesi meşru ve anlamlı hale gelsin."
Sayfa 137Kitabı okudu
Emperyalizm, bedenden önce ruhların köleleştirilmesi programıdır.
Sayfa 134Kitabı okudu