Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ess.

Ess.
@kivikavun
Akademisyen
MU/PhD MU/MSc’23 IU/BSc'20
Istanbul
419 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Dubna- Odessa Mart 1964
Ne acı birbirimize bunca geç rastlamamız, Ya ayrı olmamız, daha da acı. Zıtlar birleştirildi. Bırak somurayım acılığını, acını, Acılı kutbuyum ben mıknatısın; Sense neşe. Çok isterim öyle kalmanı. Dilerim bilmezsin ne kadar acılı olduğumu. Üzmeyeceğim seni kendi acımla. Üzmeyeceğim seni ölümümle, Yüklemeyeceğim yaşamımı sana. Selam, Oza, dilerim ışıltın eksilmez Bir fenerin ardından eksilmeyen ışıltısı gibi. Bırakıp gittiğin için de suçlayamam seni şimdi, Teşekkür ederim ancak hayatıma girdiğin için.
Sayfa 56 - VEYAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Gel, Zoya, açık açık konuşalım seninle şimdi- Yollarımız ayrılmak üzere; Başka başka yönlere gideceksek, Başlangıcı olur bu sonun.
Sayfa 48 - VEYAYINEVİKitabı okudu
Büyük bir mucizedir yaşamak, Nasıl taratışmalı bunu hiç yaşamayacak olanlarla?
Sayfa 38 - VEYAYINEVİKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
64 syf.
·
Puan vermedi
Oza
OzaAndrei Voznesensky
9.3/10 · 69 okunma
Reklam
İsmim yok. Yoksa hiç sevilmedim mi? Bir zannın peşinden mi gittim yoksa yıllarca… Sevildiğimi mi zannettim? Üzgünüm. Sevildiğini zanneden biri, sevilmediğini hisseden birinden daha fazla kırgınlık yaşar. Biri sevgisizlikle hiç yüzleşmemiştir, diğeri ise sürekli yüzleşme halindedir. Filozoflar insanın acı karşısında iki tutum geliştirdiğinden bahsederler. Acıda yaşamak veya acı ile yaşamak. Sevildiğini zannederek yaşayan kişi hiç yüz yüze gelmemiştir acı ile. Kendisinden ilk defa yüz çevrildiğinde ise büyük bir düşüş yaşar ve acının elemanı olur. Sevilmediğini hissedenler ise sürekli kalplerini onarma ve düzeltme yoluna girerler acı da onlara eşlik eden bir elemana dönüşür. Sevilen sevmediğine sevmediğini de hissettirmeli balım. Düşüyorum. Her türlü düşüş bu.
Ama ne zaman güneşe ve ışığa çıksam, bir deliğe bir kuytuya bir gölgeye kendimi atmak için içimde inanılmaz bir arzu duydum. Bunu, ruhu kendi avucunda kadavra gibi dağılınca anlar insan.
Üç şekilde dünyadayız kuzum. Yaşamayarak, yaşayarak ve yaşamayı üstlenerek. En zoru yaşamayı üstlenmek değil midir?
Çünkü tek bir başlangıç ve bitiş ile sınırlanmaz insan da. İnsan sürekli yeniden başlayabilir. Bitirip başlayabilir, bitirmeden başlayabilir. Bu sürekli başlayış hali insanı kuyruğun sonuna, merkezin kenarına, kıyının altına, mağaranın içine yollayabilir. Kafka’nın geriye dönülmeyecek o yerini buluncaya kadar ya da Nasuh’un tövbesi gibi, asla geri dönmeyeceği o anı buluncaya kadar, yalanın bittiği hakikatin başladığı yeri buluncaya kadar çabalayacaktır insan.
Maddem bala kaymağa uzanırken manam bir çamurda debelendi.
Reklam
Ömrümce kopuk yaşadığım zincire son nefesimde kelimelerden bir halka olup bağlanma arzum çok mu riyakarca?
Fransız Devrimi’nde ilk önce saatleri kurşunlamışlar. Saat kulelerine ateş açmışlar. Kendi zamanları akmıyorsa, başka zamanlar dursun diyedir belki de.
Sayfa 7 - Muhit kitapKitabı okudu
It was as if I could always sense a boundary around me and I did my best not to step over the line.
He woke up to discover that he had undergone a metamorphosis and become Gregor Samsa.
Sayfa 48 - Vintage MinisKitabı okudu
2.217 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.