Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tepeden tırnağa yaşanan bu çürümüşlük, kokuşmuşluk seni rahatsız etmiyorsa demekki sen de çürümüşsün...
Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm. Şu uğursuz evlere bak ve içinde yaşayan anlamsız insanlara bak! Bazen hepimizin birer ceset olduğunu düşünüyorum, kokuşmakta olan cesetler.
Reklam
George Orwell.
Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm. Şu uğursuz evlere bak ve içinde yaşayan anlamsız insanlara bak! Bazen hepimizin birer ceset olduğunu düşünüyorum. Kokuşmakta olan cesetler..
İnsan Nereden Başlar Yitmeye?
İnsan kendini yitirişini nasıl izler? İzler mi acaba? Eskiden idam izlemek insan topluluğu için zevk imiş. O saatlerde ne yapıyorlarsa bırakıp bir insanın yaşamaya, gülmeye, baba/anne olmaya, yeniden başlamaya, şansa, görmeye, konuşmaya, dinlemeye, anlam bulmaya, huzura, insan olmaya, işe yaramaya, çabaya, akşam sefasında yer almaya… vedasını rahatça izliyor ve bunu hemencecik orada unutup yollarına devam ediyorlarmış. Öyle de yapmıyor mu her insan kendi haleti ruhiyesine. Her gün, her an… kendi varlığının idamını geride bırakıyor ve yoluna devam ediyor. İçine çökmeye başlayan katılık; hislerini sömürüyor, ruhuna çöküyor, düşüncelerini donduruyor, duygularına acımasızlık iksiri bulaştırıyor. Ve bunu hayatın kendisi zannediyor. Yaşamak böylesi bir kokuşmuşluk işte.
"KENDİ ELLERİNİZLE KENDİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYIN"
Çok acınılacak vahim bir durumdur ki fahişeler ve deyyuslar ahlak dersi veriyorken daha vahimi ilimle, irfanla alakası olmayan mükap cahiller kürsü ve minberlerden vaz ü nasihat etmekte ve topyekûn bir insanlığı manevi değerlerden soğutup, bu değerlere karşı düşman etmektedir. Maetteessüf liyakat sahibi, ilim ve irfan abidesi insanlar geri planda bırakılmakta ve toplumda, gerek kişi gerekse de aile, değişik grup ve ve kitleler arasında kapanması zor mesafeler açılmaktadır. Dolayısıyla toplum kendi özünden, kök ve gövdelerinden uzaklaştırılmakta ve fert, aile kokuşup tefessüh etmektedir. Bu meyanda namütenahi frekansla yayın veren televizyon kanalları ve gazeteler bu ahlaksızlığı ve kimliksizliği terviç ve teşvik etmektedir. Demagoji ve diyalektik ile kitleler bilerek ve ya bilmeyerek evrilirken, münafıkların oyun ve tuzağına düşmüş olmakla dünya ve ahiret mutluluğunu kaybetmektedirler. Manipüle edilen toplum liyakat sahiplerine cephe alırken bu hakaret ve hareketin neticesi olarak münafıkların eliyle cezalandırılmakta ve maalesef Basra harap olduktan sonra pişmanlıklar fayda vermemektedir. Feraset ve basiretten yoksun, kin ve nefret ile bilenmiş, ilim ve irfandan nasipsiz, insanlıktan zerre kadar nasibini alamamış cahil bir toplumun kaderi budur. "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın..." ilahi ihtarını Eba Eyyub gibi künhüne varıp anlama ve hayata taşıma tazarru ve niyazıyla. Allah bizi bu mükap cehaletten kurtarsın, bu kokuşmuşluk ve perişaniyetten halas eylesin. İnsanlık için varolmuş insan-ı kamilin dediği gibi "Allah bizi insan eyleye."
Reklam
"ödül avcılarının, paralı muhbirlerin beslendiği her yerde tüm tarih boyunca kokuşmuşluk, yozluk eksik olmamıştır."
George Orwell
George Orwell
Bugün yaşadığımız hayat! Hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm.
Cılgınca atılganlığımın nedeni de vasatlık. BU KOKUŞMUŞLUK. Geçmiyor kokusu. Korkulu rüyalarla geçti çocukluğum gençliğim. 😔
Hindistan, yazılımda dünyanın önde gelen ülkelerindendir ve onlarca satranç büyükustası olan bir ülkedir. Ama maalesef adını duyunca aklıma hemen pislik ve kokuşmuşluk geliyor.
110 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.