Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şüheda AYDIN

Şüheda AYDIN
@komi__san
mimar
8 Mart
25 okur puanı
Eylül 2021 tarihinde katıldı
Marcus Aurelius, "Kişinin hayatı düşlerinin rengine boyanmıştır." der. İmgelerimiz ne renkse hayatımız da o renktir. Hiçbir düşümüz yoksa veya düşümüz bir nesne ile kısıtlanmış ise yaşam alanımız da o kadar olacaktır. Hayallerimiz ele geçirildi, tüketim toplumu hayal dünyamızı işgal etti. Tüketerek mutlu olacağımıza dair bir fikre kapılmış durumdayız.
Reklam
En güçlü liderin bile mükemmel olmadığını hatırlatır şu sözlerle: "Her eyleminde doğruluk ilkelerine göre davranmayı başaramazsan canını sıkma, gönül gücünü yitirme, öfkelenme; yanıldıysan baştan başla..."
Hepimiz için günlük tavsiyeler içerir. Başına gelenleri çözmek için önce onları kabullenmen gerekir ve bu senin iradendedir, diğer insanlara nasıl davranacağın, bu senin kararındır ve hangi fikirleri zihin dünyana kabul edip etmeyeceğin, bu senin seçimindir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Marcus Aurelius diyor ki: "Diğer insanların neyi benimsediği, neyi benimsemediği; ne yaptığı veya ne yapmadığı ile gereğinden fazla ilgilenirsen, kendi yönetici ilkenden, kendi doğandan, kendi akılsal yanından uzak kalırsın." Onun için bil ki; herkes ne yapıyorsa kendi iyi ve kötü algısının sonucu olarak yapıyor.
"Başına ne zaman bir şey gelse her zaman kendine dönmeyi hatırla ve onun üstesinden gelmeni sağlayacak gücü araştır." der Epiktetos.
Reklam
Seneca'nın dediği gibi: "En çok korkulacak şey korkunun kendisidir." İnsanı asıl felakete sürükleyen korkunun kendisi olur.
"Yürürken bir çiviye basmamaya, ayağının burkulmamasına özendiğin gibi, seni yöneten aklın da çarpıklaşmamasına özen."
Sözlerine şu şekilde devam eder: "Hayallerini gözden geçir." Yani karşına her gün çıkan hayal görüntüleri karşısında sor: "Sen bir hayalsin ve bana ait misin?
Epiktetos için mutluluk sadeliktir. Gösterişlerle bezenmiş bir mutluluk, diğerlerine kendi neşe ve keyfini imrendirerek gösterme dürtüsü, aslında kişinin kendisini mutlu olduğuna ikna etmeye çalıştığı bir andır. Diğerlerinin ne kadar iyi yaşadığına özenirken yaşamını sürdüren insanlara da şunları söyler: "Bir kimsenin şan ve şeref içinde olduğunu, büyük bir yere yükseldiğini ya da ölçüsüz bolluk içinde olduğunu görerek, hayalinin etkisi altında kalıp onu bunlardan dolayı mutlu saymaya kalkma. Çünkü gerçek özü elimizde olan şeylerde ne açgözlülüğe ne imrenmeye ne de kıskanmaya yer kalmaz ve sen de general, senatör, konsül olmak istemez, belki yalnız özgür olmak istersin."
Virginia Woolf
"Beğenilmek değil istediğim. Bir şeyleri paylaşmayı, benimle paylaşılmasını ve irademi geliştirmek için bir yalnızlık istiyorum."
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
"Childe Harold'un Hac Seyahati"
Ücra ormanlarda bir huzur vardır Issız kıyılarda bir coşku. Denizin kükremesindeki müziğiyle derinliklerinde, Kimsenin müdahale etmediği bir toplum vardır. Olabileceğim ya da önceden olduğum benliğimden çaldığım Evrenle görüşmelerimizde Asla ifade edemediğim ama asla da tamamen gizleyemediğim şeyi hissediyorum. Daha az sevmiyorum insanları ama Doğayı daha çok seviyorum.
Nora o an bir kara delik olmadığına karar verdi. Aslında volkandı. Volkanlar gibi o da kendinden kaçamazdı. Olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı. İçinde bir orman büyütebilirdi.
İnsan yeteri kadar beklediğinde, hayatın kimi zaman yepyeni bir bakış açısı sunmasının ne kadar enteresan olduğunu düşünerek dalıp gitti.
Sen kim olduğunu unuttun. Her şey olmak, hiçbir şey olmamaktır. Kök yaşamını unutuyorsun. Neleri sevip neleri sevmediğini unutuyorsun. Pişmanlıklarını unutuyorsun
Sayfa 214Kitabı okudu
"Hayatta kalıplar var... Ritimler. Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar."
Sayfa 177Kitabı okudu
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.