Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu dünyada o kadar çok aşk sözü ediliyor ki , adının anlamını düşünmediğin gibi aşkın anlamını da düşünemiyorsun artık
Eğer bu ülkede soyadın şu ya da bu değilse you are nobody!
Sayfa 253 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
480 syf.
3/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Zülfü Livaneli nin en sıkıldığım ve bitmek bilmeyen kitabı oldu benim için... Mutlaka fikir ayrılıkları olacaktır benimle ve diğer okurlarla ama beğenemedim...
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,4bin okunma
“Onu başkasıyla birlikte gördüğün zaman, hasret dindirilmiş olmazdı ki. Tam tersine, kendisine olduğu gibi derine giren bir bıçak daha kanırtılmış olurdu. Ne tuhaftı! Görmediğin zaman özlememek ama gördüğün zaman özlemek… Gökten aniden inen, kaçmaya imkan tanımayan bir asit yağmuruyla ıslanır gibi yakıcı bir özlemle tutuşmak…”
Sayfa 180 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
“Sevda nasıl bir şey?” diye düşünüyordu Emre. “Belki de bir insanın başka bir insanın yüz ifadesine meftun olmasıdır. Herhangi bir ifade ama kişiliğinin her türlü halini özetleyen, usta ressamların elinden çıkan bir portre gibi onu yansıtan bir ifade. Bazen safiyet, bazen hasret, bazen ciddiyet, bazen şaka, bazen zeka, bazen şehvet… Her insanın bin bir türlü hali var, sevdalanmış birinin gözünde bu değişik haller, bütün kişiliği özetleyen tek bir ifadeye dönüşür. Uzaktayken, ayrıyken onu düşündüğünde gözünün önüne gelen tek ifade budur.”
Sayfa 180 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Kendimi dışarıdan izleyemediğimden midir nedir, bana ne olduğunu anlayabilecek durumda değilim, son zamanlarda olup bitenlere aklım ermiyor. Sanki bedenim ikiye bölünmüş, yalnız bedenim değil, aklım da iki parça; gündüz ve gece olarak ikiye ayrılmışım.”
Sayfa 160 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
“Hayvanlar yıldızları göremez, çünkü başları eğik gezerler. Ancak başkaldıranlar görebilir onları.”
Sayfa 136 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Nasıl bu yedi notayı kullanarak, birbirine hem çok benzeyen, hem de hiç benzemeyen besteler yapılabiliyorsa, yedi temel konudan yola çıkan hikayelerde yazılabilirdi.
Sayfa 199Kitabı okudu
Gündelik hayatın gözle görünmeyen milyonlarca ipliğinin insanları nasıl bağladığını, yavaş yavaş belli bir yöne doğru götürdüğünü şimdi daha iyi anlıyordu.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Defne
O ifadesi, dayanılmaz bir güzelliği ortaya çıkarırdı. Dikkat çekici, asil, hatta gururlu bir duruştu bu. Dünyaya meydan okuyan bir duruş. Belki de kişiliğinin ödün vermez dürüstlüğünü vurguladığı için bu kadar güzel geliyordu o ifade insanlara.
Sayfa 175Kitabı okudu
“İnsanların kısacık ömrü, hikâyeler olmazsa neye yarar?” dedi. “Bizi onlar koruyor, her şeye derinliğini ve anlamını hikâye veriyor. Hikâyesiz kalmış insanlara çok acıyorum.”
Derin iletişim
... büyülü bir suskunluk oluyor aralarında; dolu bir suskunluk, konuşmaktan daha değerli bir suskunluk.
“Şuraya bak” dedi, “insan bu kentte ürpermeden durabilir mi? Başka tarihi kentlerde tek baskın kültür var; burada ise dünya tarihi üst üste yığılmış; pagan, Yahudi, Ortodoks, Katolik, İslam.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.