Benim sevilmemekle ilgili bir derdim yok sonuçta ilişkiler böyle;
Sen birinden hoşlanacaksın ama onun ilgisini çekmeyecek.
Birileri de senin için rüzgâr estirecek ama sende yaprak kımıldamayacak.
Bu açıdan herkes sevilmeme gerçeğiyle baş edebilir ama sevildiğini sanmak, o fena işte! Birinin seni buna inandırması, ona güvenip, yaslanman ve onun çekilmesiyle yüzleşmen... Böyle bir düşüş en güçlüsünü bile dibe batırır. Yani tam dünyadan sıyrılıp "artık burda yaşayayım" derken evsiz kalmak... Bu bambaşka bir köksüzlük. O yüzden bu hayattaki en önemli şey, hayatını kiminle paylaşacağını doğru seçebilmek. Neşet Ertaş diyor ya; "Sessizliğini duymayan birine sevdanı verme, göynün incilir." Diye. İşte uykularının kaçmaması için evini doğru yere inşa etmen lazım yoksa en büyük acıların aşk uğruna çekilmesi ya da en güzel romanların, şarkıların aşk üstüne yazılması tesadüf değilidir...