Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Âdâb-ı Muâşeret

Profil
Anne ve babamıza isimleri ile hitap etmemeli, Kur’an-ı Kerim’de zikredildiği gibi mümkünse “Anneciğim”, “Babacığım” diye hitap etmeliyiz.
Anne ve babamızın önünden yürümemeli, onların bulunduğu bir mecliste başköşede oturmamalıyız. Yanlarında ayaklarımızı uzatmamalı, çağırdıklarında hemen icabet etmeliyiz.
Reklam
Esneme geldiğinde sağ elin içi veya dışı, sol elin sadece dışı ile ağız kapatılmalıdır.
Ayakkabı, elbise gibi şeyleri satın alırken altlarında ya da üzerlerindeki yazı ve çizimlere dikkat edilmeli, mukaddes şeyler varsa bunlar tercih edilmemelidir.
Sofrada, başkasının lokmasına ve yediğine bakılmamalıdır.
Kibarlıktan kim ölmüş!!!
Sayfa 142 - Can Klasik (Kaya Genç çevirisi)Kitabı okudu
Reklam
Hiç şüphesiz göz temiz, güzel ve uyumlu görünüşten mutlu olur dış görünümüne özen göster ve asla gevşeme zira gevşemek sevdiğin kişilerle karşılaştığında neşe ve mutluluğun azalmasına sebep olur giyim ve kuşama özen göstermemen sevdiğin ve tazim gösterdiğin kişinin göz hakkını vermene engel olur
Sayfa 75 - muallim neşriyatKitabı okudu
Kapıya vurup açılmasını beklerken kapının tam önünde değil sağında veya solunda dur!
Sayfa 33 - muallim neşriyatKitabı okudu
Peynir alafranga sofralarda yemek sonunda hazmı kolaylaştırıcı, alaturka sofralarda meze olarak yemekten önce yenir. Çatalla kesilmez. Ve çatalla yenmez. Bıcakla kesilir, ekmek üzerine konur ve sol elle ağızda götürülür. Peynir çok teklifsiz rakı sofralarında çatalla yenebilir.
Sayfa 131
1600 senesinin sonlarında İngilizler masaya önce bıçağı sonra da çatalı ve en sonunda da kaşığı yerleştirmişlerdir. Bilahare aynı adet İngiltere’den Amerika’ya geçmiştir.
Sayfa 126
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
İlle edep ille edep
Bu kitaba inceleme yazmak benim haddim değil. MaşaAllah der geçerim "Edeb eğitimi söz ile başlar, kitâbî bilgi ile daha muhkem hâle gelir. Fakat kişi daha çok bilerek değil, zahirde amellerini riyadan, batında ise kalbini şehvet ve hevadan koruyarak müeddeb olur. Nitekim sufiler ilim-edeb münasebetini şu şekilde ifade etmektedirler: Ehl-i irfan meclisinde kıldım taleb, İlim en geridedir illâ edeb, illâ edeb. Bu beyitle, edebin her meselenin olduğu gibi ilmin de mukaddimesi olduğu ifade edilmektedir. Bu yüzden medrese müfredatının ilk dersi edebtir. Bu vadide ulemâ tarafından çok sayıda eser telif edilmiştir.(Sayfa 185)" "Abdullah b. Mübarek, “Kim bir edebi küçük görürse sünnetlerden, sünnetleri küçük gören farzlardan, farzları küçük gören de marifetten yoksun olmakla cezalandırılır.” buyurmaktadır.(Sayfa 178)"
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
24 Saat Müslümanca Bir Hayat
24 Saat Müslümanca Bir Hayatİhsan Şenocak · Hüküm Kitap · 2021644 okunma
İnsanları Seviyelerine Göre Ağırlama Âdâbı
Allah Rasûlü ﷺ, bütün peygamberlere insanların anlayış seviyelerini esas alarak onlara hitap etmelerinin emredildiğini bildirmektedir. Aksi bir hitap şekli insanların ihtiyaçlarını gidermediği gibi inançlarında da sapmalara yol açar. Nitekim Hz. Ali (ra) şöyle buyurmaktadır: “İnsanlara anlayabilecekleri şeyleri anlatın, inkâr edecekleri hususlardan ise uzak durun. Allah ﷻ ve Rasûlü’nün ﷺ insanlar tarafından yalanlanması sizi sevindirir mi?”
Sayfa 131Kitabı okudu
Gurur veya lüzumsuz kibir, boşluğun ve hiçliğin ta kendisidir. Alçakgönüllülük ise bilincin, görgünün ve olgunluğun ifadesidir. İlki ne kadar kaybettirse ikincisi o kadar kazandırır.
Sayfa 61
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.