Adnan Bey, daima olduğu gibi, bir mahkûm sandalyesinden farksız, şahane tahtı üzerinde bütün bu olanları zarif bir tebessümle karşılıyor ve içine, ne olduğu anlaşılmaz bir takım hisleri gömmekle kalıyor. Onun uğruna kaleme aldığım müdafaa yazılarından hakkımızda açılmış bir sürü hakaret dâvası ve mahkûmiyet...
Sadece kapatılmış olmuyoruz; 1957'de Toptaşı Cezaevine de kapatılıyoruz...
Sayfa 262 - 1953 VE ÖTESİ, Hastane, Büyük Doğu Yayınları