a

Aile ilişkileri

1 üye
Takip
15 yaşındaki bir çocuğun 'Hocam annem de babam da ikisi de birbirlerini aldatıyor.' demesi kadar kendimi kötü hissettiğim, ne diyeceğimi bilemediğim bir anlık duraksamam olmamıştı. Kriz anlarınızı, iradelerinizi yönetemiyorsanız anne-baba (ebeveyn) olmayın lütfen!
Sizce bir ailedeki ilişki nasıl olmalı?
Kişi bir erkek olarak eşi için "Sadece benimle insan insana konuşabilir," derse bir hapishane yaratır ve bunun bedelini kendisi, karısı ve çocukları ilişkilerindeki sığlık ve fakirlikle öder.
Sayfa 161
Reklam
Anne-babanın sıhhatinin bir evlat için endişe kaynağı olmasını çok iyi anlıyorum. Ancak, bir insanı anne-babasıyla ilişkisine dair eleştirirken dışarıdan bakıyor, bir insanın anne-babasıyla ilişkisinin, derinliği o insan dışında hiç kimse tarafından anlaşılamayacak kadar şiddetli bir ilişki olduğunu yeterince takdir edemiyoruz. Sözgelimi, yabancı bir insana bakmak, çoğu kez, insanın kendi anne-babasına bakmaktan çok daha kolaydır; çünkü bir yabancıyla anne-babamızla olduğu gibi derin, şiddetli, yaralanmış bir ilişkimiz yoktur. Hiç kimseyi anne-babasıyla ilişkisi konusunda eleştirmemeli, kimseyi - müşfik şekillerde bile olsa- anne-babasını affetmeye ikna etmeye çalışmamalıyız. Tabii ki kendimizi de...
Daha önce, F.nin kendisi okula gönderilmeyen, ama "kızını buna rağmen okula göndermesini bir lütuf gibi sürekli F.nin yüzüne vuran, karşılığında minnet bekleyen annesinden bahsetmiştim. F. çocukluğuna dair bir konuyu açtığında annesi hâlâ, birden öfkelenerek "Senin bunları değiştirme şansın oldu, çünkü sen okula gittin! Sen okula gittin!" diye bağırmaya başlıyormuş. Kızını ilkokuldan sonra okula gönderme lütfunda bulunması üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçmiş bir kadının, hâlâ her meselede okul konusunu açmasını ve "Sen okula gittin! Ben gitmedim! Sen şanslısın! Ben şanssızım! Sana olanak verildi! Bana verilmedi! Madem böyle, sana verilmemiş başka şeyleri de o olanakla aşsaydın; acı duymasaydın. Benim mutsuz olmaya hakkım var ama senin yok." demesini, üstelik kızını okula gönderdiği yıllarda bir yandan F.ye hayatını zindan etmesini kız "sonuçta okula gittiği için" önemsiz saymasını, kıskançlık dışında bir nedenle açıklayamayız.