a

Anlam Bilgisi

0 üye
Takip
Ne nedir?
. Kibir ve gurur farklı şeylerdir, ancak kelimeler genellikle eşanlamlı olarak kullanılır. Bir insan kendini beğenmiş olmadan da gurur duyabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili düşüncelerimizle, kibir ise başkalarının bizim hakkımızda ne düşünmesini istediğimizle ilgilidir. . . .
Uyuyabilmesi için uzun zaman geçti. Anladığı her şeyi ve içinde olan her şeyi kimsenin anlayamayacağını düşünmeye devam etti. ... 📘
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Reklam
geçerlilik mi kabul edilme mi_ işte bütün mesele bu_
Beni ilgilendiren, neyin rasyonel, akılcı ya da uygun argümantasyon olduğu değil, insanların gerçekte nasıl düşüncesizce argümantasyonlarda bulunduğudur. (...) Geçerli olan ve tartışmalı olan, kişiler ve zamanlar açısından görelidir.
“Rüyada, insan ‘hayatın bir işlevi’ni yerine getiriyordur; uyanıkken ise, ‘hayatın tarihi’ni yaratıyordur... Hayatın işlevi ile hayatın tarihi arasındaki ayrışımın her iki parçasını da _ne yaparsanız yapın_ ortak bir paydaya indirgemek olanaksızdır, çünkü hayat işlev olarak kabul edildiğinde, tarih olarak kabul edilen hayat ile aynı değildir”
Hımm
"Neden!" diyordum kendi kendime, "Neden insanlar hayatlarının gidişini, boyuna biraz daha karmaşık bir hale sokarlar? Arabaların böylesine hayhuy içinde geçişi neden? Her şeyi makinelerin yaptığı bir zaman gelince insanlar ne yapacaklar? En sonunda ilerleme denen şeyin, mutluluklarıyla hiçbir ilişkisi olmadığını fark edecekler mi? İnsanlığı zenginleştirdiği sanılan buluşlar (aslında, bunlar çok pahalıya mal olduğu için insanlığı fakirleştirdiğini söylemek daha doğru) bunlara karşı duyduğumuz hayranlık dışında bize ne türlü bir mutluluk veriyor ki?"
nefret ederim belagatten_
"Vicdan mı? Ama vicdan bir şeye yaramaz bayım! Yeterli bir kılavuz değildir vicdan; kendimizi başka insanlardan tecrit ede­bilseydik ve vicdan _doğası gereği_ başkalarına açık olmasaydı, yeterli gelirdi belki. Vicdan meselesinde bence esaslı bir ilişki var. Şüphesiz "düşünen ben" ile "düşündüğüm öteki insanlar" arasında; bunun için kendine yeten mutlak bir şey değildir vicdan. (...) başkalarının duyguları, eğilimleri, zevkleri bende ya da sizde yansımazsa ne halimizden memnun oluruz ne huzura kavuşuruz ne de sevinç duyarız. Bizler duygu, düşünce ve eğilimlerimizin, başkalarının vicdanında yansıması için savaşmaktayız. Ve bu süreç gerçekleşmediğinde, hani derler ya, tohumun toprağa düşüp yeşermesi için uygun hava şartları olmadığında, yani senin fikrin başka birinin bilincinde filizlenmediğinde, o zaman dostum, vicdanının yeterli olduğunu nasıl söylersin. Ne adına yeterli olsun ki? Tek başınıza yaşamanız için mi? Bir kenarda kısırlaşıp kalmanız için mi? Haydi canım sende! Nefret ederim belagatten. Retorik denen o çenesi düşük yosmadan, o dörtgöz sırnaşıktan. Retorik göğsünü gerip şu ukalaca güzel sözü savurmuştu: 'Vicdanım var, bu da bana yeter!' Elbette. Çok önceleri Çiçero da Mea mihi conscientia plurisest quam hominum sermo• demişti. Evet, hani hatip olmasına iyi hatipti, şu Çiçero, işte bu kadar ... T ann bizi korusun! Böylesi, keman çalmayı yeni öğrenmeye başlamış bir çocuğun çıkardığı seslerden bile dayanılmazdır."
Reklam
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.