Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Antropoloji- Kozmoloji

Profil
Ne birey ne de toplum doğadan ve evrenden bağımsızdır. Kaldı ki evren bile insan hayatı üzerine sonuçları olan ritimlere tabidir.
Sayfa 11 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Bir rit doğrudan ya da dolaylı olarak iş görebilir. Doğrudan rit derken kastedilen anında bir etki gücüne sahip olan, özerk failin müdahil olmadığı rittir: lanetleme, büyüleme gibi. Dolaylı rit ise tersine özerk ya da kişileşmiş bir veya bir dizi gücü harekete geçiren bir tür ilk şoktur. Örneğin tanrısal bir ruh (daimon), bir takım ecinni ya da bir tanrı riti gercekleştiren kişi hesabına sürece müdahil olur: Dilek, dua gibi tam manasıyla alışıldık tapınmalar böyledir.
Sayfa 16 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Reklam
"Eşik, sipiritüel alanın dış sınırının arkaik bir simgesidir." Öyleyse kapı; sıradan bir hanede dış dünya ile ev içi dünya, bir tapınakta ise ladini* dünya ile kutsal dünya arasındaki sınırdır.
Sayfa 29 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Tabu kaldırma, koruyucu bir peri saptama, ilk ölüyü nakletme gibi geleceği güvenli kılmaya yönelik her türden ritler kaynaşma ritlerinden sonra gelir. Tanrıların şerefine yere şarap dökülmesi, törensel ziyaret, evin çeşitli bölümlerini kutsama, ekmeği, tuzu, bir içeceği paylaşma, topluca yemek yeme - örneğin Fransa'da yeni taşınılan ev şerefine ziyafet verilmesi-. Ev bizzat içinde oturanlar tarafından, örneğin nişanlı ya da yeni evli biri tarafından aile ya da eşin desteğiyle yapılmışsa ritler inşaatla birlikte başlar.
Sayfa 32 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Eve, tapınağa giriş ritleri ile karşılık geldiği çıkış ritleri birbirinin aynı ya da tersi olabilir. Hz. Muhammed döneminde Araplar haneye girerken de çıkarken de evdeki el-Tanrı Hamsa'ya (Fatima'nın eli) dokunurdu. Böylece aynı jest yerine göre bir kaynaşma, yerine göre bir ayrılma riti olurdu.
Sayfa 33 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Kuzey Afrika'da yolcunun arkasından su dökülür. Bu bir arınma riti olabileceği gibi, gelecek veya geçmiş kötü büyüleri bozmaya, nazardan korumaya yönelik bir rit de olabilir...
Sayfa 46 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Reklam
Bantular ve Amerikan Kızılderilileri, özellikle de Pueblolar ve Orta Amerika Kızılderilileri'nde sosyal hayat ile kozmik hayatın birbirine sıkı sıkıya bağlı görüldüğü yerlerde yeni doğanı kozmik dünyayla ve onun temel unsurlarıyla kaynaştıran ritler olması normaldir. Güneşe, aya tanıtma, toprağa temas ettirme ritlerinin kaynağı budur.
Sayfa 78 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Roma'da kız çocukları yasal olarak 12 yaşında evlenebilir ama Romalı genç kızların sadece yüzde 12'si o yaşta âdet olur. Büyük çoğunluğu 14-15 yaşında, çok azı 9 yaşında âdet olur. Paris'te evlenmek için yasal yaş 16,5'tur ama ortalama erinlik yaşı Brierre de Boismont'a göre 14 yıl 4 ay, Aran'a göre 15 yıl 4 aydır. Zengin sınıflar, işçi sınıflarına göre daha erken âdet olur. Demek ki toplumsal erinlik Roma'da fizyolojik erinlikten önce, Paris'te ise sonradır.
Sayfa 81 - (nora) Çeviri: Oylum Bülbül BeşlerKitabı okudu
Tjukurrba'dan (Düş'ten) önce sonsuz bir boşluk vardı. Bu, biçimsiz bir boşluktu. Düş'ten, yaratıcı ataların, kutsal varlıkların ve göksel kahramanların ortaya çıkmasından önce düz ve gri renkte olan yeryüzü bir anlam ve biçim kazanmamıştı. İlk başlangıç, yaratılış zamanı, Alcheringa veya Altjira olarak kavramlaştırılan Düşzamanı'nda, yukarıda anılan kutsal varlıklar tarafından gerçekleştirildi. Yaratılışın tamamlanmasından sonra yeryüzü kutsal olan üzerine zengin bir bilgi kaynağına dönüşmüştür. Düş olayı öylesine gerçekleşmiş ve sonlanmıştır ki, evreni ve doğayı yeniden düzenleme gereksinimi ortadan kalkmıştır. Yerlilere göre bu kutsal ve mükemmel bir dünyadır. Yerliler için Düşzamanı, evrenin kökenini, doğanın işleyişini, insanın doğasını, yaşam ve ölüm döngüsünü, kan bağlarını, aile yaşamını, cinsler arası ilişkileri tanımlar ve düzenler. İnsan, doğa ve kutsallar arasındaki görev ve sorumluluklar bütünlüğüdür. Bir yerlinin, hem kutsal-gizli hem de diş dünya ile ilgili ritüeller le gerçekleştirdiği Düşgörme eylemi, o insanın ruhunun geldiği ve sonunda döneceği yeri imgeler. Bu imgeleme, Düşzamanı ile gerçek dünya arasında kurulan ezoterik-içrek bir ilişkidir. Evrensel bir uyum duyumsaması olan Düşzamanı süreklidir. Başı sonu olma yan bir döngüdür, aynı zamanda bu an, bir paralel zaman ve her şeyi içeren gerçekliğin ta kendisidir. Kelimelerle kolayca anlatıla maz. Doğanın ritmi ile aynı müzikal tema içerisindedir. Düşgörme, ruhun ve hayal gücünün yaşamıdır.
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.