Hepimiz için ODTÜ'yü kazanmak, doktor olmak, profesör olmak, zengin olmak, müdür olmak başarı olarak tanımlanmış durumda. Ama bu yarışa hiçbirimiz eşit şartlarda başlamadık. O zaman neden başarının tanımı hepimiz için aynı olsun ki?
(...)
O zaman yapmamız gereken bir şey daha var: Bu sistemin bize vermediği adaleti kendi ellerimizle sağlamak ve kendimize karşı adil olmak. Dolayısıyla başarı kıstasımızı kendi standartlarımız ve olanaklarımız dahilinde belirlemeliyiz. (...) Gereksiz bir başarı kıstası belirlemek, bizleri anksiyeteye, depresyona, özgüven eksikliğine ve nihai bir mutsuzluğa sürüklüyor.