“Bu nasıl bir dünyaydı böyle? Dünya mıydı kabus mu? İnsan insanı sevmeyi bırakmış, anneler onca zahmete katlandıkları çocuklarını korumaktan aciz, babalar desen tutunan döllerine bile mendille silinip atılmış muamelesi yapar olmuş. Kalemi tutan elim mi bu kadar negatif bütünüm mü belli belirsiz. Uyanmak istiyordum ama yaptığım hareketler bile aslında yapılmamışların hanesine bir çizgi oluşturuyordu çünkü hâlâ karşı koyduğumu sandığım zorbalıkla aynı kabusu paylaşıyordum. Her gece, her gündüz alışmıştık birbirimize o beni haklayacaktı güya, ben onu… bir bakıma skor ona yazıldı gerçi, çünkü alışmıştık dediğim an vazgeçmiştim savaştan. Savaşmayı bıraktım belki ama inanmayı bırakmıyor kolay kolay insan. Nerden geldiği belirlenememiş ama çok güçlü bir kaynaktan aktığı aşikar bir şelale gibi umut doluyordu göğsüme. Negatifliğim şahlanıyordu “olur şey mi şimdi bu tezat.” İnanıyordu çünkü siyah ya da beyaza ortası olamazdı. Ve belki de yoktu gerçekten ortası. Hem olsaydı bunca ağırlığın altında kalmış gibi hisseder miydi insan?”
11/12/2021
04:26