Yavru Kurt insanlar gibi düşünseydi, hayatı,doymak bilmez bir iştahı doyurmaya çalışmak olarak özetlerdi. Dünyayı ise takip eden ve edilenin,avlayan ve avlananın,yiyen ve yem olanın bir sürü arzu ve iştahıyla dolu;düzensizlik ile şiddetin,açgözlülük ile kıyımdan ibaret bir kaosun acımasız, plansız ve sonsuz rastlantıyla birlikte tamamen körlemesine ve karmaşa içinde hüküm sürdüğü bir yer olarak görürdü.