Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Farklı bir kitap...
Kitabı geçen sene buradaki yorumlar ve incelemeler dikkatimi çekince okuma listeme eklemiştim, alıp okumak bu yaza kısmet oldu. İlk ele alındığında ince bir çocuk kitabı gibi görünse de içerik olarak anlaşılması oldukça zor küçük yaş grubu için. Bilinç, yapay bilinç, isimler vs. takip etmekte epeyce zorlandım. Çocuk kitabı mı yetişkin kitabı mı o nedenle kararsız kaldım. Farklı ve anlamlı bir kurgusu var ama tür olarak hangi kategoriye ait karar veremedim açıkçası. Yazarın kendisinin de dile getirmiş olduğu gibi edebi bir beklentiniz olmadan okur ve bilimkurgu ile ilgilenenlerdenseniz beğeneceksiniz muhtemelen.
Uyanışımızı engelleyen, bilincimizi sınırlayan tüm düşüncelerimiz , sınırlarımız, inançlarımız ve dayatılan kalıpların dışına çıkarak bu kitabı algılamazsak eğer sanal yaşamın ötesine geçmemiz çok güç. Zihnin ötesinde ışığımızı bulmak ve yazarın da belirttiği gibi hakikati idrak etmek için mucize beklemeye gerek yok. O mucizenin kendisi biziz, bizim bilincimiz. Tavsiye edeceğim bu eser birçok bilinenin ötesine geçmemizi sağlayan bir yol gösterici.
172 syf.
5/10 puan verdi
Bilim insanları arasında tartışma düzeyi hakkında kaynak eser diyebilirim. Birbirlerinin fikirlerini kabul etmiyorlar. Fakat gene de tartışmaya açık olan yönler hakkında argümanların hepsini okuyor, yeniden ele alıyor ve gerektiğini düşünürse karşılık veriyor. Bunı, kitabın içinde Denett’le yaptığı ‘fikir teatisi’ bölümünde okuduğumda çok etkilendim.
Bir de bana dil, biraz kışkırtıcı geldi.
Üstelik, zihni bilgisayara benzeten akım gerçekten kendiliğinden yok oluyor. Bir de yazar bunu ilk makalesinde itiraf etmiş. Fakat, demek ki üzerine vazife hissetmiş.
Bazı bölümlerin okuyarak anlaşılması mümkün değil. O derece karışık ve aşırı teknik. Neyse ki bahsettiğim çok küçük bir kısım.
Kitap çok değerli ama Searle…aklımda soru işareti. Hepsi ile bazı yerlerdeki küstah yazım dili zaman zaman itici olmuş.
Fakat Küre Yayınları’nı ayrıca tebrik ederim. Baskı, dizgi ve kurgu müthiş. İçerikten bağımsız kitaba ayrı bir değer katmışlar.
Anayurt Oteli bilinç akışı tekniğiyle yazılmış bir roman. Bana sorarsanız tam olarak anlayabildim mi yoksa anladım mı sanıyorum emin değilim.. Bazen bilinç akışı olan yerlerle ana öyküyü karıştırdım, bazen birbirine kattım ama yine de çok beğendim. Benim için en net anlamıyla iç gıdıklayıcı, baş ağrıtan bir romandı. Ana karakterimiz Zebercet hem rahatsız edici hem de acınan bir karakter, bu iki duyguyu aynı anda hissettirmesi bence Atılgan'ın büyük başarısı; kurguyu, bilinç akışını çok beğendim. Olaylar sizi içine çekiyor ve kendini merak ettiriyor ki bu benim için büyük bir artı. Aynı anda karakterin hem değişimine, hem çaresizliğine, hem tutarsızlığını tanık okuyorsunuz hem de karaktere karşı nefretle acımak arasında kalıyorsunuz, büyük bir merakla, severek okudum.
