İnsanoğlunun bir elmayı yemesiyle beraber Dünya'daki hikayesi başlar. İnsanoğlunun Dünya'ya gelmesiyle beraber toplumlar oluşarak git gide büyümesiyle insanların temel ihtiyaçları doğrultusunda sürekli ve kalıcı bir şekilde insanların barınma, beslenme ve korunma ihtiyaçların büyük bir bölümünü doğadan karşılamaktadır. Doğa insana çeşitli şekilde imkanlar veriyor. İnsanların çağları hızlı bir şekilde atlamasıyla beraber doğayı bilinçsiz bir şekilde sanayileşme, fabrikalaşma ve şehirleşme problemleri ortaya çıkarıyor. Gelişen teknoloji imkanlarından ne kadar da faydalansak da olumsuz etkileri daha çok fazladır. Çevreye en büyük zararları üzerinde,yaşayan insanlar tarafından vermesidir. Doğanın belli bir düzeni olmasına rağmen, insanların kazanç, hırsları ve sorumsuzsuzluğu yüzünden doğa en büyük zararı görmektedir. Doğadaki birçok hayvanın bizim atıklarımızdan dolayı ya zarar görüyor ya da ölüyor. Doğanın hızlı bir şekilde tüketilmesinden su kaynakları zayıflıyor; kuraklıkla karşı karşıya kalıyorlar. Buzulların erimesi,hayvanlar, ağaçlar ve ekosistemdeki tüm varlıklar büyük tehlike altında olmasıdır. Sanayileşme, fabrika bacalarından çıkan kimyasal dumanlar havayla karışmasından ve araç sayısının her geçen gün ile artmasıyla hava kirliliğinin her seneye göre daha fazla artıyor. Bunların sonuncunda alınan önlemler yeterli değil, kendi elimizle Dünyamızı mahvediyoruz. Gelecek kuşaklara,bebeklere, çocuklara ve gençlere sadece ve sadece kirli hava, kirli toprak, kirli deniz ve herkesin oksijen maskesiyle dolaşabileceği bir Dünya bırakıyoruz.
wenoo...