Bir seferinde Isabelle'nin de dediği gibi:
"Bir iblisle bir tanrının arasındaki fark nedir?" sorusunun "Bir teröristle bir özgürlük savaşçısının arasındaki fark nedir?" sorusundan hiçbir farkı yok.
Bu çizgi romanın çizilmesi ve basılmasında rol oynamış herkese iki sorum var: neden ve niçin? Kitaptan bir şey anlayamayacak kadar ben mi sığ bir insanım yoksa kitap gerçekten kötü mü? Benim için garip bir deneyim oldu...
Avatar benim en sevdiğim trans medya ürünlerinden bir tanesidir. Evrenin işleyişiyle, karakterleriyle, verdiği mesajla beni her zaman içine çeken bu evrenin ilk çizgi romanını okuduğumda büyük bir heyecan içerisindeydim. Lakin ne yazık ki bu çizgi roman beklentimi karşılamayadı, aslında ana olay örgüsü oldukça başarılıydı . Yu Dao'nun sosyopolitik krizini, bu krizden iki arkadaşın etkilenişini ve ahlaki bir sınavdan geçmesini muazzam bir şekilde işlenmesi beni mest etmişti. Belki de sadece bu olayı işlese 3.Sezon ayarında bir iş ortaya çıkabilirdi ama bu işin başındaki kişiler çizgi romanın potansiyelini kullanmak yerine Avatar Fan Kulübünü, Toph'un Toprak Bükme Akademisi, çocukça diyalogları, rezalet çizimleri devreye sokup çizgi romanı bitirmeye oynamışlar. İyi temelli bir binayı çürük yapmak zordur, zoru başardıkları için yazarları tebrik ediyorum.
Puan=8,2
Hoş çizimler ve akıcı, net diyaloglar eşliğinde dipnot ve tarihsel bilgilerle bezenerek ortaya öğretici bir kurmaca çıkmış.
Manga severlerin ilgisini çekecek ve okuma alışkanlığı olmayanları da eğlenceli bir biçimde tadımlık okumalar yapmaya sevk edecek bir eser ortaya çıkarılmış.
Öte yandan sosyalizm ve komünizmi başlangıç seviyesinde öğrenebilmek adına incelikle düşünülerek ve o çerçevede dokunularak öğretici metinler ortaya konulmuş.
Bu keyfi kaçırmayın derim, keyifli okumalar..