Hazreti Ömer (r.a.) zamanında 639 senesinde şehir merkezinde yer alan en büyük ibadethane olan Martoma Kilisesinin yerine yapılmıştır. Ardından 1091 senesinde Büyük Selçuklu Hükümdarı olan Melikşah'ın emriyle çok sayıda tadilat yapılarak bugünkü şekli verilmiştir.
Ulu Cami dünyanın hem dinler açısından hem de eski mabed açısından beşinci mabedgahıdır.
1. Kabe,
2.Mescidi Nebevi,
3.Mescid-i Aksa,
4.Suriye Şam Emevi Cami,
5.Diyarbakır Ulu Cami'dir.
Ömrümü sizin hayatınızla birleştirsem dini taassubumuz ile milli duygu ve deşüncelere aldırmazlığınız arasında benim ateşim sönecek ve ben kaybolacağım. Halbuki milletimin benim gibi aydın kadınlara ihtiyacı pek çoktur.
M.Ö 1. yüzyıl dolaylarında dünya tıka basa tanrılarla doluydu. Bunlardan binlercesi itişip kakışmakta, birbirleriyle rekabet etmekte ve kaynaşmaktaydılar. Birçoğu da göz açıp kapayıncaya dek sahneden kaybolmaktaydı.
Unutulmamalıdır ki toprağı vatan yapan, ona anlam kazandıran şehitlerdir. Şehidi olmayan toprak, henüz vatanlaşamamış olmanın öksüzlüğü ve çoraklığını temsil eder.
Enbiyâ yurdu bu toprak; şühedâ burcu bu yer; Bir yıkık türbesinin üstüne Mevlâ titrer. Dışı baştan başa bir nesl-i kerîmin yâdı; İçi boydan boya milyonla şehid ecsâdı. (Safahat, s. 165)
Daha kuvvetleniyor kanla sulanmış toprak
Ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak." (Safahat, s.150)