Hayatın ve tutacağın yol hakkında kararsızlığa düşüp de bir ışık aradığın zaman, fikrini ve görüşünü soracağın kimseyi iyi seç. Düşün ki, isabetsiz bir fikirden hareket ederek verdiğin karardan bütün ömür boyunca pişmanlık duyman mümkündür. Fakat isabetli bir fikirden aldığın âşık da bütün ömrünce yolunu aydınlatır.
İman edip istikamet üzere olanları öven Rabbimiz, onların korku ve üzüntü yaşamayacaklarını bildirmiş (el-Ahkâf 46/13.) ve kendilerine şu müjdeyi vermiştir: “Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır’ deyip sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’dedilmekte olan cennetle sevinin!” (Fussilet, 41/30.) O halde namazlarımızın her rekatında, günde en az kırk defa, okuduğumuz Fatiha suresinde “Bizi dosdoğru yola (sırât-ı müstakîme) ilet!” (Fâtihâ, 1/6.) diyerek Rabbimizden istikamet talebinde bulunan bizler, bu yolda çaba göstermeli ve ömrümüz boyunca “iman ettim” sözüne sadık kalabilmeliyiz.
O kendini beğenmiş gençler gibi olma. Çünkü onlar vakitlerinin büyük bir kısmını ilim ve irfanla geçirmek yerine süslenme ve ayna karşısında geçirirler. Güzel kokular, parfümler sürünürler. Bu gibi süslenmenin ve süslerin tamamı lüzumsuzdur. İnsanın içi ve dışı temiz olduktan sonra bu derece süslenmeye, kokulara bulan- maya ihtiyacı yoktur. Bu gibi süslenmelerle kişi yakı- şıklı olmaz. Hatta bunların aşırısı, insanı gülünç ve ko- mik hâle düşürebilir.
Kıymetli vakitleri, böyle insana fayda vermeyen şeylerle geçirmektense al eline bir kitap, oku! Seçerek olması şartıyla okumak, insana ne kadar faydalıdır bir bilsen. Hafızayı güçlendirmekle beraber bilgi hazinene de zenginlik katar. Düşünme ve hayal gücünü artırır. İyiliği ve kötülüğü ayırt etme ve muhakeme kabiliyetini güçlendirir. Fikir ve düşüncelerini düzeltir. lyi ve doğru düşünmeye sevk ederek problemlerle baş edebilmeyi öğretir. Velhasıl düşünce ve kalbini kötü arzu ve isteklerden temizler ve korur. Adap ve ahlakını terbiye edip güzelleştirerek ruhuna rahatlık ve selâmet bahşeder. İnsanı, ahlâkî faziletlere ve insani olgunluğa sevk eder.
Kitaplar öyle bir dost, öyle bir arkadaştır ki; insana bağırmaz, kızmaz. Ağzı var dili yok derler ya hani, işte öyle bir arkadaş gibidirler. Bizi rahatsız etmez, vazifelerimizi hatırlatır ve gaflet uykusundan bizi uyandırırlar. Bir gün bile üzülmemize sebep olmadan bizi eğlendirir ve eğitirler.