Öğrenci durmadan Usta’nın anlattıklarının eksik olduğunu, kendinden son derece yaşamsal bir ipucunu gizlediğini düşünerek yakınır durur. Usta, bir şey gizlemediği konusunda ona teminat verir. Oysa öğrenci Usta'nın kendisinden bir şeyler gizlediği konusunda ısrar eder. Ardından, birlikte bir dağ patikasında yürüyüşe çıkarlar. Usta aniden, "Dağ defnelerinin kokusunu duyuyor musun?" diye sorar. Öğrenci "evet" dediğinde Usta, "Gördün mü" der, "Senden hiçbir şey saklamıyorum".
Mantık dışılığa en fazla hoşgörüsüzlükle yaklaşanlar mantıklı insanlar değil, bir yandan son derece mantıklı olmakla "gururlanırken" bir yandan da mantıksızlıklarını bastıranlar.
"Garip ve belirsiz sözler, yabani ve abartılı bir dil ve anlaşılmaz kavramlar kullanmadan, taraflı ve anlaşılmaz bir görünüşe bürünmeden, kendini düşüncelerine verdi. Dünyayı öylesine cahil ve anlayışsız kabul etti ki, ciddi bir şekilde konuşamayacağını anladı. Ama olaylar konusundaki üstünlüğüyle hiç övünmedi. Ne doğruyu ne de yanlışı kınadı, böylece sıradan insanlarla kolayca anlaşabildi: Düşüncelerinin zenginliği asla tüketilemezdi. Temele gelince taraflı ve engin, derin ve özgürdür. Öze gelince yüce şeylerin uyumlu bir izdeşi olarak adlandırılabilir. Değişime karşı yaklaşımı, olaylarla ilişkileri ve düşünceleri tüketilemezdi... Tüketilmez birisiydi."
Chuang Tzu
İkimizin arasındaki temel fark, insanın doğasındaki iyiliğe benim senden daha fazla güven duymam. Bu nedenle insanların istediklerini yapacaklarından senden daha az korku duyuyorum.
Eğer insanların eylemleri yardımseverse, ama yanlış bir ruhla yapılıyorsa, bu yardımların yardımsever olmayan davranışlar kadar zararlı olabileceklerine inanıyorum.