Bu iki zıddan dilediğini seç ve seçdiğine karşılık kendini SAT , feda et ! Ahiret azâbı sonsuzdur . Dünyada olanlar çok azdır .
Sayfa 180 - HakikatKitabı okudu
Mümkün mü???
Adına dünya dediğimiz bu durağı, derin bir üzüntüye kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
Bu fena mülküne ibretle nazar kıl, ey can,
Gafleti eyle heba, hail değildir meydan.
Hani Sultan Süleyman, hani İskender han?
Sat hezar ömrü sürür ile geçir sen bir an.
Ne güle, bülbüle bakî a gözüm bağ-ı cihan, Kime
yâr oldu muradıncafelek—i devr—i zaman..
Bana sorarsan ben yıllar önce öldüm. Ama hala nefes alıyorum diye kimse beni gömmüyor..
Bu alemde daim ve sabit bir şey yoktu ki, benim saadetim de devam etsin.
Anlamını kaybettiğim her sözcüğün savaşını veriyorum.
buda yakındır
“Nefes alıp verirken bir eşitlik yok. Her şeyden bir vergi alınırken, hâlâ havadan alınmaması acayip! Böyle bir vergi teklif edeceğim ..”
Gülmeyen dünyadan gülerek gittim
"Mezarlıkta bir deli gördüm. Eline geçirdiği bir terazi ile oynuyordu. Ne yaptığını sordum. Bana şu cevabı verdi:
- Ahmaklıkla zekâyı tartıyorum.
- Bunda amacın nedir?
- Sonuçları hazine ile değerlendirmek!
- Ee! Nasıl buldun bakayım?
- Ahmaklığım o kadar ağır ki!.. Sanırım yaşadığımız zamanın Karun'u benim!"
Gönlüm tamamıyla boştu. Ne bir emel, ne bir keder, hiçbir heves ve arzu bende yoktu.