sevgilisinin adı, Nu'm
Gece her yana egemen olup karanlık iyice basınca Nu'm'un hayali geldi, yatağımda uyurken beni ziyaret etti.
Onun toprak altında yattığını biliyordum. Tıpkı önceden ona alıştığım gibi geldi yanıma.
Ve birden eskisi gibi oluverdik; eski günlere, eski zamana döndük. Tıpkı eskiden yaşadığımız gibi. Yinelenen bir mutluluk ne güzel!
Kuşkusuz hayranların gözünde, hayranlık duyulanın güzelliği kat kat artar.
"Haccac'ın kılıcı, İbn Hazm'ın kalemi"
Özellikle 'El-Fasl' adlı kitabında Yahudiler ve Hristiyanlar ile mücadele eder. Sonra mutezile ve diğer kelam mezheplerine çatar.
İbn Hazm şunları söylüyor:
"Kâğıtları yaksanız bile onların içeriklerini yakamayacaksınız, çünkü onlar benim kalbimdedir.
Ayaklarım nereye yönelse onlar da benimle gelir, benimle biner, benimle iner, benimle kabrime girer."
Halil bin Ahmed; aruzu, ölçülü şiiri ilk kez ortaya koyandır.
Kadınların kadrini bilen ve onların sırlarını, inceliklerini bilen kimse; onları sevmekte zahitlik yapmaz. Aksine kadınları sevmek; ârif olanın kemalinden, olgunluğundandır.
Bizi ancak aşk, Hakka kavusturabilir. Hakiki aşk, insan ruhunun ruh-i mutlak olan Allah'a karşı bir istiyâkıdır.
11. yüzyılın başından itibaren muvaşşaha adı verilen lirik bir şiir türü gelişmiştir Endülüs'te.
Kadınların omuzdan kalçaya doğru üçgen biçiminde takındıkları çeşitli ve renkli incilerle süslü bir çeşit kuşak veya atkı diyebileceğimiz vişah sözcüğünden kıyasla türetilmiştir kelime
Arapların ölçüyü bulması
Devesinin üstünde türkü söyleyen Arap, türkünün ahenk ve ölçüsüne göre devenin adımlarında bir hızlanma ya da yavaşlama olduğunu hissetti.