Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat Oyun Senaryo

Profil
Hangi derin karanlığa?..
☆☆☆ Gel ey gece, Kirpikleri kavuşturan karanlık, Bağla gözlerini yumuşak yürekli gündüzün. Görünmez kanlı ellerinle yırt at, Uykularımı kaçıran varlığın kader yazısını. Gün soluyor; karga çal kanat gidiyor kara ormana, Gündüzün iyi kulları boyunlarını büküp Uykulara dalmak üzereler, gecenin kara güçleri Avlarının üstüne saldırmaya hazırlanırken… ☆☆☆
Reklam
☆☆☆ İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi! Nerde! Öyle bir sanatımız yok. ☆☆☆
☆☆☆ Kendini boşuna harcamış olur insan, Dilediğine erer de sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa... ☆☆☆
☆☆☆ Oysa hep bilirsiniz nedir, Ölümlülerin başını yiyen: Kendine fazla güven. ☆☆☆
☆☆☆ Yeni şerefler yeni urbalar gibi geldi Macbeth’e: Üstüne oturmadılar henüz, giyildikçe otururlar. ☆☆☆
Reklam
☆☆☆ İnsanın düşündükleri Gördüklerinden daha korkunç olurmuş meğer. ☆☆☆
☆☆☆ Şeytanın doğru da söylediği olmaz mı bize? Yalansız bir iki yemle avlayıp bizi Sürükler kalleşçe uçurumlara. ☆☆☆
☆☆☆ “Kimseler uyumasın artık! Macbeth uykuyu öldürdü!” Evet, masum uykuyu, Kaygılar yumağını çözen uykuyu, Her günkü hayatın ölümünü, Yorgunlukları yıkayan suyu, Yaralı canların merhemini. Yüce tabiatın baş yemeği, Hayat sofrasının cana can katan ziyafeti. ☆☆☆
Pişmanlıkla dolu sayıklamalar...
☆☆☆ Kendimi bilmemek daha iyi Ne yaptığımı bilmektense! ☆☆☆
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.