Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Bireylerde, kullanmanın kasları kuvvetlendirdiği, ve hiç kullanmamanın, ya da ilgili sinirin iş görmez hale gelmesinin, kasları zayıflattığı çok iyi bilinmektedir. Göz kör edilince, görme siniri çoğu zaman körelmektedir. Bir atardamar bağlanırsa, yan dallarının çapları büyümekle kalmamakta, çeperlerinin kalınlığı ve gücü de artmaktadır. Böbreklerden biri iş göremez hale gelince, öbürü irileşmekte ve iki kat iş yapmaktadır. Ağır yük taşımak, kemiklerin yalnız kalınlaşmasına değil, uzamasına da yol açmaktadır.
Sayfa 47 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN AŞAĞI BİR BİÇİMDEN NASIL GELİŞTİĞİ ÜZERİNEKitabı okudu
Pallas'a göre, Kuzey- doğu Asya yaylalarında yaşayan Moğolların duyuları şaşılacak kadar yetkindir; ve Prichard'a göre, Moğollarda, kafatasının elmacık kemikleri kesiminde pek geniş olması, onların çok gelişmiş duyu organlarından ileri gelmektedir.
Sayfa 50 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN AŞAĞI BİR BİÇİMDEN NASIL GELİŞTİĞİ ÜZERİNEKitabı okudu
Reklam
Kadınlarda, olgun dölyatağında boynuzların bulunduğu, ya da dölyatağının kısmen iki organa bölündüğü sapkın (anomal) hallere hiç de seyrek raslanmamaktadır; ve böyle haller, Owen'a göre, belirli kemiricilerin(rodents) vardığı "yoğunlaştırı- cı (concentrative) gelişim basamağının" yinelenmesidir. Burada, belki de embriyonal gelişimin basit bir aksaması ile onu izleyen büyümenin ve yetkin görevsel gelişimin bir örneği ile karşı karşıyayız; çünkü kısmen çift olan dölyatağının her iki yanı da, gebelikteki özel görevini yapabilecek durumdadır.
Sayfa 55 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN AŞAĞI BİR BİÇİMDEN NASIL GELİŞTİĞİ ÜZERİNEKitabı okudu
Karıncaların şaşılacak kadar çeşitlenmiş içgüdüleri zihnî yetileri ve duyarlıkları herkesçe bilinmektedir, oysa karıncaların baş sinir düğümleri (cerebral ganglia) bir toplu iğne başının dörtte biri kadar büyük değildir. Bu görüş açısından, bir karınca beyni, dünyanın en şaşırtıcı madde atomlarından biridir, belki insan beyninden daha çok böyledir.
Sayfa 77 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN AŞAĞI BİR BİÇİMDEN NASIL GELİŞTİĞİ ÜZERİNEKitabı okudu
İnsanın tropikal bir ülkenin yerlisi olduğu için kıllarından yoksun kaldığı sonucunu çıkarabilir miyiz? Erkekte kılların özellikle göğüste ve yüzde, ve her iki eşeyde kol ve bacakların gövdeye bitiştiği yerlerde alıkonmuş olması, insanın kıllarını dik durmaya başlamadan önce yitirdiği varsayımına uygun olarak, böyle bir sonuç çıkarılabileceğini göstermektedir; çünkü bugün en kıllı olan kesimler, o zaman, güneşten en iyi korunmuş olmak gerekir.
Sayfa 80 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN AŞAĞI BİR BİÇİMDEN NASIL GELİŞTİĞİ ÜZERİNEKitabı okudu
Yabanıl insanların ve dört-ayaklıların pek çoğu- nun alışkanlıklarına bakarak, yalnız ilkel insanın değil, onun maymuna-benzer atalarının bile, toplu yaşadıkları söylenebilir. Tam anlamı ile toplumsal hayvanlarda, do ğal seçme, bazan, kamuya yararlı olan değişimlerin alıkonması ile bireyleri etkiler. En uygun yapılıştaki bireyleri çok olan toplum, sayıca artar, ve tek tek üyelerin her biri aynı toplumun öbür bireyleri üzerinde hiç bir üstünlük kazanmasa bile, daha az uygun bireyler alt edilir.
Sayfa 87 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN AŞAĞI BİR BİÇİMDEN NASIL GELİŞTİĞİ ÜZERİNEKitabı okudu
Reklam
Zihnî yetilerin en aşağı organizmada ilk defa nasıl başladığını araştırmak, yaşamın kendisinin ilk defa nasıl başladığını araştırmak kadar umutsuz bir çabadır. Bunlar, günün birinde çözülebilse bile, herhalde çok uzak bir geleceğin problemleridir.
Sayfa 93 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN VE AŞAĞI HAYVANLARIN ZİHNÎ YETİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASIKitabı okudu
Heceli dilin sürekli kullanımı insana özgüdür; ama insan, aşağı hayvanlar gibi, amacını anlatmak için hecesiz çığlıklardan da yararlanır ve onları yüz kaslarının ve ellerinin hareketleri ile destekler. İnsanın yüksek zekâsı ile az bağlantılı olan basit ve derin duyguların anlatımında özellikle bu yola başvurulur.
Sayfa 118 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN VE AŞAĞI HAYVANLARIN ZİHNÎ YETİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASIKitabı okudu
Bugün hiç bir filolog, dilin düşünülerek türetildiğini sanmamaktadır.Dil, yavaş yavaş, bilinçsiz olarak ve birçok aşamadan geçilerek geliştirilmiştir.
Sayfa 120 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN VE AŞAĞI HAYVANLARIN ZİHNÎ YETİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASIKitabı okudu
Her şeye gücü yeten bir tanrının varlığına olan yüceltici inanca insanın ta başlangıçta eriştirildi- ğini gösteren hiç bir kanıt yoktur. Tersine, öyle gelip geçici gezginlerden değil, yabanıl insanlar arasında uzun süre kalmış kimselerden sağlanan ayrıntılı kanıtlar, bir ya da birden çok tanrı üzerine hiç bir düşüncesi olmayan, dillerinde böyle bir düşünceyi anlatmak için hiç bir sözcük bulunma- yan sayısız ırkların yaşamış ve yaşamakta olduğunu göstermektedir.Sorun, evrenin bir yaratıcısı ve yöneticisi olup olmadığı sorunundan, o yüksek sorundan elbette tümü ile başkadır; bu güne kadar gelip geçmiş en yüksek zekâlardan kimisi, bu soruya olumlu yanıt vermiştir.
Sayfa 130 - Onur Yayınları Birinci Baskı~İNSANIN VE AŞAĞI HAYVANLARIN ZİHNÎ YETİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASIKitabı okudu
1.000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.