Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Ulaşamamak tam anlamıyla varmaktır:
Su canlısı suyu görmez.
Ay'da yaşayanlar ,
Ay ışığının rengini bilmez.
Uzaklık ve dostluk bizim hikayemizdir:
Bunun dışındakiler ise birer arzu.
Duyguların ortada olduğu yerde,
Kuşların seçimi kafestir.
Özgürlüğün küçük genişliğini;
Esirin gözünden görmek gerekir,
Dağlar sıra dağlar içindedir,
Dağı çölden de görmek gerekir.
Bahçelerim ağaçsız olsa da
İçimden dime düşüncesi gelir
Şiiri, Aşkı, vahiyi
Hepsini sahip olmadan yaşarım.
Yaser Kanberlo✍️
Şarabın adı kötüye çıkmış, kendi hoş,
Hele bir güzelle içersen daha bi hoş
Harammış şarap, olsun, bana hava hoş
Hem bana sorarsan haram olsan her şey hoş
Aramızda bir sınır var sen bizimle değilsin
Bir adım at öteye, gör ki yalnız değilsin
Hayrını isteyenlerin biz ey şeyh kulak ver
Ahh bugünü kucakla yarın burda değilsin
Tek kelam kafi, hanede varsa kimse
Ya adresi yanlış verdin, yahut evde değilsin
Tek bir çakıl taşıyla çamur olduysa gönlün
Müşkülün taşlar değil, sen derya değilsin
Önde Nil elde âsa arkada firavun ordusu
Benzemez lakin hikaye, sen Musa değilsin
Yazar: Hussain Cennet-î
Çeviren : Shahzade N. İGUAL
Sen” virane kalbime ne yaptın?
Bak, divane aşkıma ne yaptın?
İpeğin içinde rahatlığa alışmıştım
Sen “kelebek” kanadıma ne yaptın?
Gözünün kadehinden içmeden sarhoş oldum.
Baygınım, meyhanemi ne yaptın?
Meğer yaslanmaya layık değilmişim,
Sen omuzumdaki hasreti ne yaptın?
Beni yordun ve sen yorgun gittin .
Sefere çıkan, sen evime ne yaptın?
Dünyam, senin ağlama yağmuruna bulandı…
Sarayımın çatısına ne yaptın…?
🪶Asfhin Yadollahi