Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Fotoğrafın Belirsizliği
Hayatta da anlam, anlık değildir. Anlam, bağlantı kurulan şeyde keşfedilir; gelişim olmaksızın varolamaz. Bir öykü, bir açımlama yoksa, anlam da yoktur. Veriler, bilişiler kendi içlerinde anlam kuramazlar. Veriler bilgisayara beslenip bir hesaplamanın faktörleri haline gelebilirler. Bununla birlikte bilgisayarlardan bir anlam çıkmaz; çünkü bir olaya bir anlam verdiğimizde bu anlam, yalnızca bilinene değil, bilinmeyene de bir yanıttır: Anlam ve gizem birbirlerinden ayrılamaz; her ikisi de zamanın geçişi olmaksızın varolamaz. Kesinlik anlık olabilir; kuşkuysa, sürem gerektirir; anlam bu ikisinden doğar. Fotoğraflanan an, ancak bakan kişi ona kendisini aşan bir sürem okuyabilirse anlam kazanabilir. Bir fotoğrafı anlamlı bulduğumuzda, ona bir geçmiş ve gelecek atfediyoruz demektir.
Sayfa 92 - MetisKitabı okudu
Sonucu güzel bir kontakla bağlamış Berger :)
Çalışan sınıflar -ki köylüler bu konuda işçilerden daha basit ve naiftirler- kendileri üzerinde egemenlik kuran sınıfın belli standartlarını -bu durumda modaya uygunluk ve terzi elinden çıkma giysinin değeri gibi standartları- kendilerininmiş gibi kabul etmeye başladılar. Aynı zamanda, tam da bu standartları kabul etmeleri, kendi gelenekleriyle de, gündelik deneyimleriyle de hiçbir ilgisi olmayan bu normlarla uzlaşmaları onları, bu s tandartlar sistemi içinde ve üstlerindeki sınıflarca kolaylıkla teşhis edilebilir bir biçimde her zaman ikinci sınıflığa, hantallığa, kabalığa ve bir savunma durumuna mahkum etmiştir. Bu, gerçekten de kültürel bir hegemonyaya yenik düşmek demektir. Ama belki üçlünün dans yerine varıp, bir iki bira yuvarladıktan ve göz ucuyla(henüz giysileri o denli büyük değişikliğe uğramamış olan) kızları seyrettikten sonra, ceketlerini çıkartıp allıklarını, kravatlarını çözdüklerini ve dans ettiklerini, belki de yalnızca şapkaları başlarında, sabaha kadar, ertesi günkü işe kadar dans ettiklerini düşünmek gene de mümkün.
Sayfa 62 - MetisKitabı okudu
Reklam
Takım Elbise Politiği
Bugün bildiğimiz haliyle takım elbise, 19. yüzyılın son otuz yılında,Avrupa'da profesyonel bir yönetici sınıfın kıyafeti olarak ortaya çıktı. Neredeyse üniforma kadar kişiliksiz olan takım elbise, salt masa başı iktidarını yücelten ilk yönetici sınıf kıyafetiydi. Yöneticinin ve toplantı masasının iktidarını. Asıl olarak takım elbise konuşma
Sayfa 61 - MetisKitabı okudu
Ötekiler ve Takım Elbise
* Benjamin'in sözlerindeki sorgulayıcı ruhla, Sander'in üç genç köylüyü akşamüstü dansa giderken gösteren meşhur fotoğrafını incelemek istiyorum. Bu imgede, Zola gibi bir betimleme ustasının sayfalarında bulunabilecek ölçüde betimleyici bilgi bulunmaktadır. Ancak ben fotoğraftaki bir tek şeyle ilgilenmek istiyorum: takım elbiselerle. Tarih 1914. Üç genç adam, Avrupa'nın kırsal kesiminde bu tür elbiseleri giyen olsa olsa ikinci kuşaktan geliyorlar. O tarihten 20 ya da 30 yıl öncesinde bu tür elbiseler köylülerin alabilecekleri fiyata bulunamazdı. Günümüzdeki köylerde, en azından Batı Avrupa köylerinde, gençler arasında resmi koyu renk giysiler ender görülür oldu. Ancak bu yüzyılın büyük bir kısmında çoğu köylü -ve çoğu işçi- kutlamalarda, Pazar günlerinde ve ziyafetlerde üç parçalı koyu renk takım elbise giyerdi. > * i.hizliresim.com/q25hpbi.jpg
Sayfa 56 - MetisKitabı okudu
Sander
Sander'in bütün amacı 1876'da doğduğu Köln civarında bulunabilecek her türlü tip, toplumsal sınıf, alt sınıf, meslek, iş ve imtiyazı temsil edecek arketipler bulmaktı. Toplam olarak 600 portre çekmeyi umuyordu. Hitler'in Üçüncü Reich'ının gelişiyle projesi yarıda kaldı. Bir sosyalist ve Nazi aleyhtarı olan oğlu Erich, gönderildiği toplama kampında öldü. Baba Sander, arşivini şehir dışında saklamıştı . Arşivden bugüne kalanlar olağanüstü bir toplumsal ve insani belge oluşturur. Kendi ülkesinin insanlarının portrelerini çeken başka hiçbir fotoğrafçıda böylesine yarı şeffaf bir belgesellik yoktur.
Sayfa 55 - MetisKitabı okudu
August Sander
Sander'in modellerinin hepsi objektife gözlerinde aynı ifadeyle bakarlar. Farklılık varsa eğer bu, modelin kendi deneyimlerinin ve kişiliğinin sonucudur -papaz, duvar kağıtçısından farklı bir yaşam sürmüştür; ancak Sander'in fotoğraf makinesi hepsi için aynı şeyi temsil eder.
Sayfa 54 - MetisKitabı okudu
Reklam
Fotoğrafla ilgilenen ve fotoğraf makinesi tavsiyesi olanlar varsa yorumlarda ya da özel mesajla tavsiyede bulunurlarsa sevinir, kıpkıvanırım. 😊 Mesela Canon 200D mi olsun başlangıç, yoksa Nikon D3500 mü ya da ne? Gösteri toplumundan uzak bir soru, merakla başlanacak ve amatör bir hobi olacak...
38 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.