Gönderi

Sonucu güzel bir kontakla bağlamış Berger :)
Çalışan sınıflar -ki köylüler bu konuda işçilerden daha basit ve naiftirler- kendileri üzerinde egemenlik kuran sınıfın belli standartlarını -bu durumda modaya uygunluk ve terzi elinden çıkma giysinin değeri gibi standartları- kendilerininmiş gibi kabul etmeye başladılar. Aynı zamanda, tam da bu standartları kabul etmeleri, kendi gelenekleriyle de, gündelik deneyimleriyle de hiçbir ilgisi olmayan bu normlarla uzlaşmaları onları, bu s tandartlar sistemi içinde ve üstlerindeki sınıflarca kolaylıkla teşhis edilebilir bir biçimde her zaman ikinci sınıflığa, hantallığa, kabalığa ve bir savunma durumuna mahkum etmiştir. Bu, gerçekten de kültürel bir hegemonyaya yenik düşmek demektir. Ama belki üçlünün dans yerine varıp, bir iki bira yuvarladıktan ve göz ucuyla(henüz giysileri o denli büyük değişikliğe uğramamış olan) kızları seyrettikten sonra, ceketlerini çıkartıp allıklarını, kravatlarını çözdüklerini ve dans ettiklerini, belki de yalnızca şapkaları başlarında, sabaha kadar, ertesi günkü işe kadar dans ettiklerini düşünmek gene de mümkün.
Sayfa 62 - MetisKitabı okudu
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.