Sabah evden çıkarken enerjim çok düşüktü.Okula vardım.Bahçede öğrencilerin okula girişini beklerken, erkek öğrencilerden biri yanıma geldi.Bir kova su doldurmuş, suyun içine de bir sürü gül atmış(Güllerin solmaması için kullandığı soğuk su ile pratik zekasını da ispatlamış bu arada.) "Buyrun hocam bir gül seçin" dedi.Gülümü seçerken bir anda içime bir mutluluk yayılmaya başladı.Bu durum günün güzel geçmesi için yeterliyken; öğlen arası erkek arkadaşlardan biriyle yemeğimi paylaşmak zorunda kaldım.O da bir kibarlık yapıp "Ben öderim hocam" dedi.Daha sonra çay bardağımı yıkayacakken bayan arkadaşlardan biri de "Hocam ben yıkarım kendi bardağımı yıkarken siz bırakın" deyip bardağımı aldı elimden.Düşük enerji ile çıktığım eve etrafıma daha fazla enerji yayabilecek halde döndüm.
Bir kez daha kibarlığın, zerafetin ve insanları mutlu etmenin cinsiyete, yaşa veya maddiyata bağlı olmadığını; biraz iyi niyet biraz da samimiyetin yeterli olduğunu görmüş oldum.
"Şimdi bunları bize niye anlatıyorsun? Bize ne! " diyebilirsiniz.Bu kadar kötülüğün içinde her geçen gün insanları umutsuzluğa ve mutsuzluğa iten olaylar arasında güzelliklerin de paylaşılması gerektiğine inananlardanım.Bu durumu da paylaşarak mutluluğum herkese sirayet etsin çoğalsın istedim :))
İnsan insana iyilik olsun, güzellik olsun, ümit olsun...