Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

II. Dünya Savaşı

Profil
Müharibə deyəndə daha çox ölüm-itim yada düşür, əsirlik yox. Çünki əsirlik tanımadığın adamlarla yan-yana ölümü gözləməkdir. Əsirlik ölümü gözləyə-gözləyə ona dözməkdir. Ölümdən də betərdir bu!.. Ölüm bir dəfə ölüb qurtulmaqdır. Hər gün onu gözləmək isə... Demək, müharibənin ən dəhşətli faciəsidir əsirlik.
Sayfa 177 - MİMTA YayımlarıKitabı okudu
İkinci dünya savaşı Ölü sayısıyla iki Fransa devleti yeniden kurulabilir Yıkılan evle Avrupa kıtası baştanbaşa donanabilir
Reklam
1940 Mayıs'ından sonra iyi günler uzaklaştı bizden: Önce savaş, ardından teslimiyet. Almanların egemenliğiyle biz Yahudiler için sıkıntılar başladı. Yahudiler için çıkarılan kanunlar birbirini izledi ve özgürlüğümüz epey kısıtlandı. Yahudiler, Davut yıldızı taşımak zorunda; Yahudiler bisikletlerini teslim etmeli; Yahudiler tramvaya binemez; Yahudiler -kendilerine ait olsa dahi- arabaya binemez; Yahudiler sadece öğleden sonra üç ile beş arasında alışveriş yapabilir; Yahudiler, yalnızca Yahudi bir berbere gidebilir; Yahudiler akşam sekizden sabah altıya kadar sokağa çıkamaz; Yahudiler tiyatro, sinema ve diğer eğlence yerlerinde bulunamaz; Yahudiler yüzme havuzuna, hatta tenis kortuna, hokey ve diğer spor alanlarına gidemez; kürek çekemezler, halka açık yerlerde spor yapamazlar, akşam sekizden sonra tanıdıklarıyla bile bahçelerinde oturamazlar, Hıristiyanların evine giremezler, Yahudi okullarına gitmek zorundadırlar... Bunlar ve buna benzer şeyler. "O yasak, şu yasak, bu da yasaktı ama yine de hayatlarımız bir şekilde devam etti. Jacque bana her zaman şöyle der: "Artık hiçbir şey yapmaya cesaret edemiyorum çünkü yasak olmasından korkuyorum."
Sayfa 18 - EpsilonKitabı okudu
Bu sıcakta her yere yürüyerek gitmek zorundayım. Bir tramvayın ne kadar iyi bir şey olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Ancak biz Yahudilerin artık bu nimetten faydalanmasına izin yok. İki ayağımız bize yetermiş.
Sayfa 22 - EpsilonKitabı okudu
Dışarı çıkamıyor olmak canımı o kadar sıkıyor ki anlatamam. Gizlendiğimiz yeri bulup bizi vurmalarından korkuyorum. Tabii bu, son derece kasvetli bir olasılık.
Sayfa 37 - EpsilonKitabı okudu
Reklam
kendime her gün verdiğim ama tutamadığım söz
Gelecekte çok daha az duygusal olacağım ve gerçeklere daha çok zaman ayıracağım.
Sayfa 38 - EpsilonKitabı okudu
Hiçbir şeyime, gerçekten de hiçbir şeyime değer vermiyorlar; görünüşüm, karakterim, davranışlarım parça parça, baştan sona, sondan başa yargılanıyor ve ortalığa yayılıyor. Birilerine göre sert sözleri ve bana yönelik bağırış çağırışları kabullenip oturmalıymışım. Bunu yapamam! Bütün bu hakaretleri karşılıksız bırakmayı düşünmüyorum, Anne Frank'in saf bir çocuk olmadığını onlara göstereceğim. Benim yetişme biçimime bakmak yerine önce kendilerininkine bakmaları gerektiğini onlara açıkça gösterdiğimde hayretler içerisinde kalacaklar ve o koca çenelerini kapatacaklar.
Sayfa 52 - EpsilonKitabı okudu
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.