Mavi kelebekleri bilir misiniz?
Srebrenitsa katliamından sonra Sırplar ,
Boşnakların mezarı bulunmasın diye derin çukurlar açmışlar ve etrafını bitki örtüsüne uygun şekilde yeşillendirmişler.Öyle ki uydu fotoğrafları bile işe yaramıyordu ...
Taa ki mavi kelebekler ortaya çıkana kadar ..Mavi kelebeklerin sayısındaki artış uzmanların dikkatini çekmişti. İncelemeler yapılmaya başlandı .. Mavi kelebeklerin yoğun görüldüğü yerlerde bitki örtüsünde ilginç bir zenginleşme vardı..Nedenini araştırırken korkunç gerçekle karşılaştılar...O bölgeler toplu mezarlardı..Gömülen bedenler toprağa karıştıkça toprağın besleyiciliği artmıştı.Topraktaki minarel ve protein zenginliği lavinia'ların ( ölüm çiçekleri) fışkırmasına sebep olmuştu..Bu çiçeğin özü ile beslenen mavi kelebeklerin sayılarının artması ve belli bölgelerde yoğunluk kazanması bu yüzdendi... Bu sayede 300 toplu mezar bulunmuştur ... İşte bu yüzden Bosna'da mavi kelebeklerin kanatları hem ölümün hem de yeniden doğuşun simgesidir...💙💙💙💙
Dünyadan yayınlanan radyo dalgaları, uzay boşluğuna doğru ışık hızıyla yayılır. 2004 gibi yakın bir tarihte yapılan programlar bile, yerleşme potansiyeli bulunan gezegenlere şimdiden ulaşmış durumdadır.
Post-it kâğıtları, Japon yapıştırıcısı, mikrodalga ve Teflon, başka bir şey keşfetmeye yönelik bir proje sayesinde rastlantı eseri keşfedilen ürünlerin en ünlü örnekleridir. Buna benzer daha birçok örnek vardır. Israil'deki Arison İşletme Fakültesi'nden Jacob Goldenberg, iki yüz önemli buluşun kökenlerini incelemiş, bunların neredeyse yarısında, malzemenin uygulamasından önce keşfedildiğini saptamıştır. Kimi zaman da zorunluluk buluştan doğar.
Ay'ın Çevresinde Seyahat adlı romanlarını yayımladığı 1860'lı yıllarda başlamıştır. Amerikan roket biliminin babası Robert Goddard ve Alman meslektaşı Hermann Oberth, çocukluklarında okudukları bu bilimkurgu eserlerinden ilham almışlar, herkes kuşkuyla yaklaşırken, yayımlanmalarından bir asır sonra kitaplardaki hayallerin gerçeğe dönüşmesine katkıda bulunmuşlardır.
“Ortalama bir insan vücudunun tamamen yanıp kül olması için yedi saat boyunca bin altı yüz otuz derecelik bir ateşte yanması gerektiğini biliyor muydun?”