Gözlerinin içine bir defa olsun gerçekten bakılmamış bir insan olarak; buz gibi, betondan, binlerce defa dokunulmuş, kesik, ışıksız, çığlık çığlığa, mürekkebi kapkara bir mektup bırakıp gitti yaşamdan. Herkesin gözlerinin içine bakarak. Zarfı parlak kırmızı.
İmge, gerçek ile hayal, yanlış ile doğru, öznel ile nesneli, geçmiş le bugün, tasarım ile yaratı arasındaki ilişkilerin doğurmuş olduğu anlamlı yapılardır.
"İdeal kadın ideal erkek diye bir şey yoktur. Herkesin ideal bir kendi imgesi vardır. O ideal imgeye ulaşmak için kadınlar ve erkekler girerler hayatlara..."