Bir önceki kitabında, kişinin dünyaya geldiğinden itibaren bir rüyada olduğunu, kendisi olmayı unuttuğunu ve toplumun, ebeveynlerinin rüyalarını devam ettirdikleri kendi öz benliklerinden uzaklaştığını anlatan Miguel Ruiz, bu kitabında kendine dönmeyi, oynanılan rollerden sıyrılmayı, özüne ulaşmayı, başkalarının onaylarından bağımsız, sevgiyi dışarıda değil içimizde nasıl arayacağımızın yolunu gösteriyor. Başkasının sevgisine gereksinim duymadan, bağımlı ilişkiler kurmadan, dünyayı tehditlerle dolu bir yer olarak algılamadan, yaşam kaynağımıza yöneltiyor bizi. Özgür olarak sevgiyi hissetmeyi, bunun için önce acı olsa da yaralı yüreklerimize dokunabilmeyi öğretiyor.
Yitirdiğimiz masumluğu, inanmadığımız korktuğumuz sevgiyi, sahip olduğumuz zenginliği, günah keçisi yaptığımız cinselliği, duygusal olarak bedeni iyileştirmeyi,içimizdeki tanrıyı bulmanın yollarını ayrıntıları ile anlatan içten bir eser. Her iki eseri de benim için kendi duygusal yaşamım ve zihinsel özgürleşmem için dönüm noktası oldu diyebilirim.