Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kur'an-ı Kerim'de inkâr edenlerin kalbi farklı mecazi benzetmelerle anlatılır. Sıkça karşımıza çıkan bu tabirlerden birincisi "mühürlü kalp" ifadesidir. Rabbimiz şöyle buyurur: "Heva ve hevesini ilah edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü?" İkinci tabir "körleşmiş kalp"tir; "Ama yalnız gözler kör olmaz. Göğüslerin içindeki kalpler de kör olur." Üçüncü tabir "perdeli kalp"tir; "İçlerinden, (Kur'an okurken) seni dinleyenler de var. Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına ağırlık koyarız." Dördüncü tabir "kılıflı kalp"tir; "Onlar kalplerimiz kılıflıdır, dediler. Bilakis Allah onları küfürleri sebebiyle lanetledi." Beşinci tabir "kilitli kalp"tir; "Onlar Kur'an'ı düşünmezler mi? Yoksa kalplerinin üstünde kilitler mi var?" Altıncı tabir "taşlaşmış kalp"tir; "Onların kalpleri taş gibi hatta taştan da katıdır." Bu ifadelerin hepsi kalbin inkârdan dolayı manevi özelliğini yitirdiğini ve tamamen bozulduğunu anlatmaktadır.
Sayfa 238 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Bazıları da sürekli nasihat eder.
Sayfa 226 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
... kimse, reddedileceği ya da eksik görüleceği yerde gerçek benliğini tam anlamıyla açıklamak istemez.
Sayfa 225 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Peygamberimizin insanları eğitirken dikkat ettiği en önemli konu onların mizaçlarına uygun yönlendirme yapmaktır. Kimse cesareti ile ön plana çıkan Hz. Ömer'den (ra) Hz. Ali (ra) gibi olmasını bekleyemez. Aklı ön planda olan Hz. Ali'den de (ra) hayâsı ile bilinen Hz. Osman (ra) gibi davranması beklenemez.
Sayfa 223 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Sanki hayat başkalarınındır da o sadece onları seyretmek için gelmiştir dünyaya. Hayatın dışında kalmışlık hissi, gerçek benliğini yaşamamanın sonucudur. Çünkü gerçek hayat onun için reddedilmek, hatalar yapıp sevilmemek ve dışlanmak demektir.
Sayfa 220 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Ameller ile yapılış amaçları arasında ters bir orantı oluştuysa övgülerimizin karşı tarafa zarar verme ihtimali vardır. Bu yüzden Peygamberimiz (sav) aşırı övgüden bizi sakındırır. Çünkü kimin yaptıklarını içselleştirdiğini bilemediğimiz gibi, kimin de haddinden fazla beğeniyle sahih niyetini bozacağını bilemeyiz. Peygamberimizin, "Ameller ancak niyetlere göre değer kazanır" hadisi bütün değer yargılarımızı yeniden düzenleyen bir ültimatomdur. Hiçbir işinin sonunun nasıl biteceğini ve hangi niyete ilikleneceğini bilmeden kişilere fazladan değer atfedersek bir gün yaptıklarıyla taban tabana zıt davrandıklarında övgülerimizi geri almak zorunda kalırız.
Sayfa 216 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Zihni ve kalbi hasta kişiler...
Bütün motivasyonunu beğeni ve popülerlik kazanmaktan alır. Bu tutkularına ulaşmak için, özellikle çevresinin dikkat kesileceği işler yapmayı ister. Sonunda ilgi ve sevgi toplamayacağı bir şeyi yapmak içinden gelmez olur. Ruhun manevi ihtiyaçlarını karşılamasa bile hep başkaları tarafından görülen işleri tercih eder, görülmeyeni başarıdan kabul etmez.
Sayfa 215 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.