Vahy ve risalet (tebliğ) döneminde Arap toplumunun geçmişten gelen ve belli bir istikrar içinde devam eden bir hayat tecrübesine, örf, âdet ve sair sosyal kurallara sahip olduğu bilinmektedir. Kur'an'ın beyanları işte bu tarihsel ve toplumsal zeminde varit olmuş ve aynı zeminde yeni bir dünya görüşü olmuştur.